"6284'ü uygula"

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi 25 Kasım Kadına Şiddet ve Uluslararası Mücadele Günü'nde cinayet kurbanı kadınlar sergisi düzenledi.

Cinayete kurban giden kadınların fotoğraflarının ve gazete küpürlerinin sergilendiği etkinlikte günün anlam ve önemine dair yapılan açıklamada şu ifadelere kullanıldı:
 
 “Ülke kadın ve çocuk mezarlığı olarak anılmaya, kadınlar bu ülkede her gün güvencesiz bir
yaşamın içine itilmeye devam ediyor.
Gülistan Doku, Narin, Sıla bebek, Münevver Karabulut, Özgecan
Van’da 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü gibi örnekler..
                                                                 
Bu ülkede kadınların ve çocukların kaybolması ne kadar kolaysa bulunması o kadar zor.
Demokrasinin, toplumsal barışın hüküm sürdüğü, şiddetsiz, hukuka dayalı, kimseye
yönelik nefret söyleminin olmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Ayrımcılığın ortadan
kalkması, eşit ve özgür bir yaşam ancak böyle mümkün.
Kadın Erkek eşitliğine karsı çıkanlar 6284 sayılı yasaya İSTANBUL   SÖZLEŞMESİNDEN   hukuksuzca çıkanlar ,
 
kadınlara karsı şiddeti kadınların çözmesi gereken sorun olarak görenler,
hem iktidardan hem muhalefetten eşitlik mücadelesine gözlerini kapatanlardır.
 
Katledilmek kadınların kaderi değil. NEDEN ;
düzenli aralıklarla niçin   öldürüldüğümüzü tartışıyoruz.?
 
İstanbul sözleşmesinin uygulanmadığı dönemle canılerın , katıllerın , insan olmaktan uzak varlıkların ,cezasızlıkla cesaretlenmesiyle  büyüyüp okyanus oldu.
Ve sımdı hepımızı içine almaya tek tek yok etmeye  başladı.
Türkiye kadınlar mezarlağına döndü.
Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar evde sokakta ölüm tedirginliğiyle yasıyor.
Hangi noktada vicdanımızı kaybettik?
Çocuklar, masumiyetin simgesi...
Hayvanlar, doğanın sessiz tanıkları...
Onlar bizim korumamız altında olması gerekenlerdi. Oysa bugün, gazete manşetleriyle içimiz sızlıyor: bir çocuğun istismar edilip katledildiğini,
 
bir köpeğin sokakta hunharca öldürüldüğünü öğreniyoruz. Bu sessiz çığlıklar, aslında
insanlığımızın karanlık yüzünü gösteriyor.
Çocukları koruyamayan bir toplum, geleceğini nasıl inşa edebilir
Sessizlik ve kayıtsızlık, bu suçların önünü açan en büyük engellerden biridir.
Devletin ve yerel yönetimlerin görevi, kadınları koruyacak gerçekçi politikalar üretmek ve bu politikaları hayata geçirmektir.
100. yılda bu ülkenin güzel evlatlarıyla birlikte Atatürk’ün dediği muasır medeniyet seviyesine çıkacağız”
"Yorulmayacağız, susmayacağız, konuşmaya devam edeceğiz. Bu etkinlikleri bir kadına ses olana kadar devam ettireceğiz. 
Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında, kadınların mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz..
Fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalan , taciz veya tecavüz gibi dehşet verici olaylarla  mücadelede , hayatını  kaybeden  , sesini duyuramayan ve haksızlığa uğrayan tüm kadınlarımıza
itfahen .
Aydınlık günler görebilmek dileğiyle…
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması gerektiğine ,
hayatlarını kaybeden  kadınları temsilen yerleştirilen ayakkabılara karanfiller bırakılarak
anılarına saygı duruşuna davet edıyorum.
Teşekkürler."

Zonguldak Kent Konseyi Kadına Şiddet ve Uluslararası Mücadele Günü 6284ü uygula Zonguldak