Kanser konusunda farkındalık çok önemli
Çaycuma Belediyesinin Çocukluk Çağı Kanser Haftası' nedeniyle düzenlediği 'Çocukluk Çağı Kanserleri' konulu söyleşide konuşan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Taş Ün: 'Erken tanı, hele çocukluk çağında hastalığı yenmede çok önemlidir. Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı en önemli konulardan biridir.' Dedi.
Çaycuma Belediyesinin “Çocukluk Çağı Kanser Haftası” nedeniyle düzenlediği “Çocukluk Çağı Kanserleri” konulu söyleşi, Çaycuma Belediye Meclisi Salonu’nda yapıldı. Çaycuma Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Taş Ün tarafından yapılan söyleşiye Çaycuma Devlet Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Hazel Ercan Mutlu, Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Buğra Eryüksel, Çaycuma Belediye Başkan Yardımcıları Mürsel Çoban ve Engin Arslan, Çaycuma Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Semra Çakır, Çaycuma Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın ve ilgili bir izleyici topluluğu katıldı.
KANSER BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİLDİR
Konuşmasına kanserin tanımını yaparak başlayan Dr. Ün, vücutta bir dokunun anormal şekilde çoğalması sonucu ortaya çıkan, çıktığı dokuyu harap eden, çevreye ve uzak dokulara da yayılabilen kötü huylu bir hastalık olan kanserin çocuklarda görülme sıklığının yetişkinlere göre 40 kat daha az olduğunu söyledi. “Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir. Anne babada da geçmez. Ama bazen genetik yatkınlık söz konusu olabilir.” Dr. Ün, sunumuna çocukluk çağında %30 ile en çok görülen kanserin lösemi olduğunu söyleyerek devam etti. Dr. Ün, “Lösemiler % 30, Lenfomalar % 20, Sinir sistemi tümörleri % 10-15, Kemik tümörleri % 4-5, Germ hücreli tümörler % 3-4 oranında görülebiliyor. Bunların nedeni henüz saptanamamış olmasına karşın, bazı kanser türlerinin oluşumunda genetik, çevresel ve bireysel unsurların rol oynayabiliyor. Radyasyon, asbest, benzen vb. maddelere (kimyasallar) maruz kalmak bunlardan biri. Genetik nedenler ve kansere uygun zemin hazırlayan hastalıkların yanı sıra, bağışıklık sisteminin yetersizliği, aşırı güneş ışını maruziyeti, böcek ilaçları gibi etkenleri kanser nedenleri arasında sayabiliyoruz.” dedi.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Sözlerini kanserin belirtilerini anlatarak sürdüren Dr. Ün, “Deride solukluk; halsizlik, burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi sıra dışı kanamalar; ciltte sık sık morluklar, kanamanın güçlükle durdurulması, iştahsızlık, açıklanamayan ani kilo kaybı, dalakta büyüme, kemik ve eklemlerde ağrılar, açıklanamayan ateş, kusmanın eşlik ettiği baş ağrısı kanser belirtileridir. Ancak şunu ifade etmeliyim ki, saydığım belirtilerin birçoğu, kanser dışında herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabilir ve bu ihtimal kanserden daha yüksektir. Erken tanı, hele çocukluk çağında hastalığı yenmede çok önemlidir. Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı en önemli konulardan biridir. Kanserin ne ölçüde yayıldığının belirlenmesi için doğru ve zamanında klinik değerlendirme yapılması önemli bir diğer husustur. Kanser şüphesi sonrasında yapılacak testler ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği aspirasyonu, doku biyopsisi, özel kan testleri, görüntüleme tetkikleri ve genetik testler yapılmalıdır.” dedi.
RADYOTERAPİ, ÇOCUKLARDA MÜMKÜN OLDUĞU KADAR AZ KULLANILIR
Kanser tanısı konan hastaya yapılan cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi yöntemlerini anlatan Dr. Ün, “Tümörün bulunduğu alana doğrudan ışın verilmesi şeklinde tedavi biçimi olan radyoterapi, çocuklarda mümkün olduğu kadar az kullanılır. Özellikle büyüyen vücutlarda gelişme bozukluklarına yol açabileceğinden zorunlu durumlar dışında ilk tercih edilen tedavi değildir. Tedavinin ardında takip çok önemlidir. Hastalığın bir başka dokuya nüksetmesinin takibinde 2-3 yıl kritik önemdedir. Ayrıca bu dönemde, ilgili branş hekiminin uygun gördüğü aralıklarla kontrole aksatmadan gitmek, kan ve görüntüleme tetkiklerini yenilemek gerekir.” diyerek sözlerine devam etti.
ÇOCUK KANSERLERİNİN ÜÇTE İKİSİ TAMAMEN ŞİFA BULMAKTADIR
Konuşmasının son bölümünde, çocukluk kanserlerinin iyileşme oranları üzerine de bilgi veren Uzman Doktor Ayça Taş Ün, “Çocuk kanserlerinin özelliklerinden biri, çok hızlı çoğalan ve büyüyen kanserler olmalarıdır. Birkaç hafta içinde hızla büyüyüp belirgin hale gelirler. Hızlı büyüdükleri için de ilaç ve ışın tedavisine duyarlıdır. Bu nedenle çocuk kanserlerinin üçte ikisi tamamen şifa bulmaktadır. Çocuk kanserlerinde genellikle cerrahi, ışın ve ilaç tedavileri birlikte kullanılır. Genellikle tedavinin kesilmesinden sonra 2-3 yıl geçmiş ve kanser tekrarlamamışsa hasta tamamen iyileşmiştir.” şeklindeki ifadelerle sunumunu tamamladı.
ATEŞ BİR HASTALIK DEĞİL FİZYOLOJİK SAVUNMA CEVABIDIR
Daha sonra “Çocuk Sağlığı İzleminde Genel Öneriler” başlığı altında gebelikten itibaren çocuk sağlıklılığın değerlendirilmesi, sürdürülmesi, korunması ve geliştirilmesi amacıyla yapılması gerekenleri ana hatlarıyla anlatan Dr. Ün, çocuk sağlığı izleniminin amaçlarını şu şekilde açıkladı: “Hastalıkların erken tanı ve tedavisi, hastalık ve engelliliğin önlenmesi; çocukluktan erişkin hayata taşınan hastalık yükünün azaltılması. Sağlıkla ilişkili risklerin belirlenip ortadan kaldırılması, bakımın sürekli olmasının sağlanması ve çocuğun sağlıklı yetişmesi için aileye destek verilmesi.” Bu bölümde çocuklarda ateş üzerine özel olarak Dr. Ün, bu konudaki sözlerini, “Ateş bir hastalık değil fizyolojik savunma cevabıdır. Ateşi düşürmekteki primer yani birincil amaç çocuğa konfor sağlamaktır. Konforlu bir şekilde uyuyan bir çocuğun ateş düşürücü ilaç verilmesi için uyandırılması gerekmez. Başlangıçta sıvı desteği ve istirahat önemlidir. Oda sıcaklığı 21, 22 derecede tutulmalı, hastaya bol sıvı verilmeli, üzerine hafif ve gevşek giyişiler giydirilmelidir.” diyerek tamamladı.