Zonguldak 1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Alaattin Çayırlı ve Eray Demiro hazır bulunurken, tutuksuz tanık Sercan Kayabaş yine davaya gelmedi. Tutuklu Sanıklar Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve ahmet aydın ise SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı. Diğer sanıklar SEGBİS ile bağlandı.
1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Nourtani’nin eşi Kamer Gül, “Sanıkların cezalandırılmasını ve hapisten çıkmamalarını istiyorum” derken avukatı Kerim Bahadır Şeker ise, ölümün ne şekilde meydana geldiğini hatırlatarak, sanıkların “zaten ölmüştü” ifadelerine karşın Koç Üniversitesinin son bilimsel raporunu mahkemeye sundu ve “Bu otopsi raporuna göre, Nourtanin; sanıkların söylediğinin aksine kalp krizi geçirmediği, ayrıca yakılmadan önce canlı olup olmadığı üzerine de şüpheler olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan incelemede, kanda yangın ortamındayken karboksihemoglobin bulunmadığı yani, canlı olabileceği belirtiliyor. Yani yakıldığı sırada Vezir’in canlı olabileceği bulguları görülüyor. Bu dosya insanlığa karşı işlenen suç olarak değerlendirilmeli. Canavarca hisle tasarlayarak kasten cinayetin işlendiği ortada. Sanıkların bu suçlardan cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.“TESPİTLERDE BOĞUŞMA ORTAYA ÇIKTI ANCAK SANIK DAVAYA GELMİYOR”Müşteki Avukatı Şeker ayrıca sanık Sercan Kayabaş’ın duruşmalara katılmadığını hatırlatarak, kendisine yapılacak çapraz sorgulamaların önemli olduğunu söyleyerek, “Boğuşmaya dair beyanlar da bulunmadığı ancak tespitlerde boğuşmaya dair ibarelerin bulunduğu ortaya çıktı. Zorla getirilme kararı çıkarılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.SANIKLAR BERAATİNİ İSTEDİTutuklu sanık Hakan Körnöş, Nourtani’nin yakılmadan önce canlı olabileceği bulguları karşısında, “Ben rahmetliyi elimden geldiği kadar hayata döndürmeye çalıştım. İlk yardım konusunda deneyimliyim. Kasti bir suçum yoktur. Küçük yaşta çocuklarım ve ailem var. Onlara bakmakla yükümlüyüm. Beraatimi talep ederim” dedi. Diğer sanıklar da organların çalındığı iddiasını reddederek, öldürmenin planlı olmadığını savundu.
KOÇ ÜNİVERSİTESİ'NiN RAPORU SANSASYONEL YARATMAK İÇİNMİŞ!Sanık avukatları ise dosya kapsamında alınan adli tıp raporlarının dikkate alınması gerektiğini söyleyerek “Koç Üniversitesi’nin raporunun durumu sansasyonel bir hale getirmek için hazırlanmıştır, "Bilimsel değildir” dediler. SAVCI TUTUKLUK HALLERİNE DEVAM DEDİDuruşma savcısı tutuklamaların devamına, katılım talebinde bulunan Göç İzleme Derneğinin katılımın reddine, dosya kapsamında bilimsel mütalaada belirtilen hususların ATK'dan yeniden istenmesini istedi.
Ahmet Aydın'ın avukatı Ali Aygün, “Duygusal davranmayalım, birinin yakılması çirkin. Ama olmuş. Ama adli tıp raporu ile olay netleşmiş. Biz duygusal davranamayız. Eylem öldükten sonra gerçekleşmiş. Oturduğunuz yer peygamber postudur. Bunu dikkate almanızı istiyoruz, tahliye kararı talep ediyoruz” dedi. TEKRAR RAPOR DÜZENLENECEK Mahkeme başkanı, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek bilimsel mütalaadaki iddialar ile dosyanın tamamını kapsayacak şekilde yeniden rapor alınması için sevk edilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşma tarihi olarak 20 Aralık 2024 saat 14.00'e erteledi.Haber: Cevat Baran ÇAYDAŞ
1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Nourtani’nin eşi Kamer Gül, “Sanıkların cezalandırılmasını ve hapisten çıkmamalarını istiyorum” derken avukatı Kerim Bahadır Şeker ise, ölümün ne şekilde meydana geldiğini hatırlatarak, sanıkların “zaten ölmüştü” ifadelerine karşın Koç Üniversitesinin son bilimsel raporunu mahkemeye sundu ve “Bu otopsi raporuna göre, Nourtanin; sanıkların söylediğinin aksine kalp krizi geçirmediği, ayrıca yakılmadan önce canlı olup olmadığı üzerine de şüpheler olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan incelemede, kanda yangın ortamındayken karboksihemoglobin bulunmadığı yani, canlı olabileceği belirtiliyor. Yani yakıldığı sırada Vezir’in canlı olabileceği bulguları görülüyor. Bu dosya insanlığa karşı işlenen suç olarak değerlendirilmeli. Canavarca hisle tasarlayarak kasten cinayetin işlendiği ortada. Sanıkların bu suçlardan cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.“TESPİTLERDE BOĞUŞMA ORTAYA ÇIKTI ANCAK SANIK DAVAYA GELMİYOR”Müşteki Avukatı Şeker ayrıca sanık Sercan Kayabaş’ın duruşmalara katılmadığını hatırlatarak, kendisine yapılacak çapraz sorgulamaların önemli olduğunu söyleyerek, “Boğuşmaya dair beyanlar da bulunmadığı ancak tespitlerde boğuşmaya dair ibarelerin bulunduğu ortaya çıktı. Zorla getirilme kararı çıkarılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.SANIKLAR BERAATİNİ İSTEDİTutuklu sanık Hakan Körnöş, Nourtani’nin yakılmadan önce canlı olabileceği bulguları karşısında, “Ben rahmetliyi elimden geldiği kadar hayata döndürmeye çalıştım. İlk yardım konusunda deneyimliyim. Kasti bir suçum yoktur. Küçük yaşta çocuklarım ve ailem var. Onlara bakmakla yükümlüyüm. Beraatimi talep ederim” dedi. Diğer sanıklar da organların çalındığı iddiasını reddederek, öldürmenin planlı olmadığını savundu.
KOÇ ÜNİVERSİTESİ'NiN RAPORU SANSASYONEL YARATMAK İÇİNMİŞ!Sanık avukatları ise dosya kapsamında alınan adli tıp raporlarının dikkate alınması gerektiğini söyleyerek “Koç Üniversitesi’nin raporunun durumu sansasyonel bir hale getirmek için hazırlanmıştır, "Bilimsel değildir” dediler. SAVCI TUTUKLUK HALLERİNE DEVAM DEDİDuruşma savcısı tutuklamaların devamına, katılım talebinde bulunan Göç İzleme Derneğinin katılımın reddine, dosya kapsamında bilimsel mütalaada belirtilen hususların ATK'dan yeniden istenmesini istedi.
Ahmet Aydın'ın avukatı Ali Aygün, “Duygusal davranmayalım, birinin yakılması çirkin. Ama olmuş. Ama adli tıp raporu ile olay netleşmiş. Biz duygusal davranamayız. Eylem öldükten sonra gerçekleşmiş. Oturduğunuz yer peygamber postudur. Bunu dikkate almanızı istiyoruz, tahliye kararı talep ediyoruz” dedi. TEKRAR RAPOR DÜZENLENECEK Mahkeme başkanı, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek bilimsel mütalaadaki iddialar ile dosyanın tamamını kapsayacak şekilde yeniden rapor alınması için sevk edilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşma tarihi olarak 20 Aralık 2024 saat 14.00'e erteledi.Haber: Cevat Baran ÇAYDAŞ