"Yasaksız grev" yazılı pankart altında toplanan sendika üyeleri, hükümetin kamu işçileri için öngördüğü zamma tepki gösterdi. Toplanan grup adına basın açıklamasını Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Hakan Uzun yaptı.Şube Başkanı Uzun, şunları söyledi:"Değerli Emekçi Kardeşlerimiz, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.Bugün buradayız. Çünkü artık sabrımızın sonuna geldik.
Bugün buradayız. Çünkü emeğimizin görmezden gelinmesini kabul etmiyoruz.
Bugün buradayız. Çünkü biz kamu işçisi olarak hakkımız olanı talep ediyoruz!2025-2026 Toplu İş Sözleşme sürecinde hükümetin sunduğu teklif, ne yazık ki alın terimizi ve emeğimizi yok sayan, akılla ve vicdanla açıklanamayacak bir yaklaşımdır.Aylardır masaya çözümle gelin dedik, karşılığında sessizlik bulduk.
“Hayat pahalılaştı, geçinemiyoruz” dedik, sesimizi duymadınız.
Biz sabırla ve umutla bekledik…
Ama siz işçinin sabrını sınadınız.
Bugün önümüze koyduğunuz sözde teklif, bir çözüm değil; açık bir saygısızlıktır!Bu yalnızca ücret meselesi değildir. Bu, emeğe verilen değerin bir göstergesidir.
Ve maalesef görüyoruz ki, bu teklif ülkenin üreten insanına reva görülen değersizliğin ifadesidir!Gerçekler ortada:
Bugün bu ücretlerle geçinmek mümkün değil.
Bir evin kirası bir maaşı aşıyor.
Faturalar elimize her geçtiğinde içimiz daralıyor.
Ulaşım, eğitim, gıda… Her şey ateş pahası.
Ama siz hâlâ “verdiğimiz yeter” diyorsunuz.
Hayır, yetmiyor!
Çünkü biz sadaka değil, insanca yaşam istiyoruz!
İnsanca çalışıp, onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz!Unutmayın, bu ülkenin çarkları bizim emeğimizle dönüyor.
Temizliği yapan da biziz, yolları açan da, elektriği sağlayan da, çöpü toplayan da biz...Ancak görüyoruz ki, bu emek hâlâ hak ettiği değeri görmüyor.
O zaman buradan açıkça söylüyoruz:
Bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz!
Eğer masada çözüm üretilmezse, biz bu meydanlarda sesimizi gür sesle yükseltecegiz!Çünkü biz bu ülkenin emekçileriyiz!
Biz oyalama değil, adalet istiyoruz!
Biz söz değil, çözüm bekliyoruz!
Ve biz yalnızca hakkımız olanı talep ediyoruz!
Emeğin yok sayıldığı bir yerde sosyal barış sağlanamaz.
Bu anlayışla ne adalet olur ne de huzur.Artık yeter!
Biz buradayız!
Geri adım atmıyoruz!
Bu mücadele geçim mücadelesidir!
Bu mücadele onur mücadelesidir!
Yaşasın işçinin birliği!
Yaşasın emeğin örgütlü gücü!
Yaşasın TÜRK-İŞ’in kararlı duruşu!
Saygılarımla;"
Bugün buradayız. Çünkü emeğimizin görmezden gelinmesini kabul etmiyoruz.
Bugün buradayız. Çünkü biz kamu işçisi olarak hakkımız olanı talep ediyoruz!2025-2026 Toplu İş Sözleşme sürecinde hükümetin sunduğu teklif, ne yazık ki alın terimizi ve emeğimizi yok sayan, akılla ve vicdanla açıklanamayacak bir yaklaşımdır.Aylardır masaya çözümle gelin dedik, karşılığında sessizlik bulduk.
“Hayat pahalılaştı, geçinemiyoruz” dedik, sesimizi duymadınız.
Biz sabırla ve umutla bekledik…
Ama siz işçinin sabrını sınadınız.
Bugün önümüze koyduğunuz sözde teklif, bir çözüm değil; açık bir saygısızlıktır!Bu yalnızca ücret meselesi değildir. Bu, emeğe verilen değerin bir göstergesidir.
Ve maalesef görüyoruz ki, bu teklif ülkenin üreten insanına reva görülen değersizliğin ifadesidir!Gerçekler ortada:
Bugün bu ücretlerle geçinmek mümkün değil.
Bir evin kirası bir maaşı aşıyor.
Faturalar elimize her geçtiğinde içimiz daralıyor.
Ulaşım, eğitim, gıda… Her şey ateş pahası.
Ama siz hâlâ “verdiğimiz yeter” diyorsunuz.
Hayır, yetmiyor!
Çünkü biz sadaka değil, insanca yaşam istiyoruz!
İnsanca çalışıp, onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz!Unutmayın, bu ülkenin çarkları bizim emeğimizle dönüyor.
Temizliği yapan da biziz, yolları açan da, elektriği sağlayan da, çöpü toplayan da biz...Ancak görüyoruz ki, bu emek hâlâ hak ettiği değeri görmüyor.
O zaman buradan açıkça söylüyoruz:
Bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz!
Eğer masada çözüm üretilmezse, biz bu meydanlarda sesimizi gür sesle yükseltecegiz!Çünkü biz bu ülkenin emekçileriyiz!
Biz oyalama değil, adalet istiyoruz!
Biz söz değil, çözüm bekliyoruz!
Ve biz yalnızca hakkımız olanı talep ediyoruz!
Emeğin yok sayıldığı bir yerde sosyal barış sağlanamaz.
Bu anlayışla ne adalet olur ne de huzur.Artık yeter!
Biz buradayız!
Geri adım atmıyoruz!
Bu mücadele geçim mücadelesidir!
Bu mücadele onur mücadelesidir!
Yaşasın işçinin birliği!
Yaşasın emeğin örgütlü gücü!
Yaşasın TÜRK-İŞ’in kararlı duruşu!
Saygılarımla;"