Sendika temsilcilerinin yanı sıra emekli ve halihazırda çalışan çok sayıda öğretmenin katıldığı etkinlikte keyifli anlar yaşandı.
Yemeğe emekli öğretmenler Mustafa Tanç, Aydın Kefeli, Bileşik Kamu İş İl Temsilcisi Metin Kahveci, İl sekreteri Süleyman Altunay, Mali Sekreter Aysegül Çolak, Örgütlenme Sekreteri Cem Atasun Bayraktar, Üst Kurul Delegesi Uğur Yılmaz, Denetleme Kurulu Üyeleri Hülya Çelik ve Günay Özyurt, Çaycuma İlçe Temsilcisi Figen Ormancı, Devrek Şube Başkanı Hüsnü Ocakçıoğlu, Kozlu Şube Başkanı Selim Taymaz, önceki dönem yönetim kurulu üyesi Dursun Duman katıldı.
Eğitim-İş Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Çataklı günün anlam ve önemine dair yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
"Cumhuriyetimizin 101. yılına ulaştığımız bu günlerde mutluyuz, gururluyuz, umutluyuz. Cumhuriyetimizin yüzbirinci yılı kutlu olsun. Bu akşam yaşamlarının büyük bir bölümünü eğitim öğretim faaliyetlerine adamış ve memleketimize nice aydınlık dimalar kazandırmış emekli öğretmenlerimize verdikleri hizmetlerden dolayı teşekkür etmek için ve Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Millet Mektepleri Başöğretmeni ünvanını kabul ettiği günü 24 Kasım’ı öğretmenler gününü kutlamak için toplandık. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun….
Teşekkürler öğretmenim Fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirdiğiniz için,
Teşekkürler öğretmenim kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetin faziletlerini öğrettiğiniz için,
Teşekkürler öğretmenim Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve yaptığı büyük devrimi anlattığınız için,
Cumhuriyetimizi korumak kollamak adına yaptığınız her emek için teşekkürler..
Bundan sonraki yaşamınızda sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum.
Cumhuriyetten, emekten ve aydınlanmadan yana mücadelenin sendikal önderi Eğitim-İş’imiz, ülkesine ve eğitimine sahip çıkma kararlığıyla başlattığı “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” başlıklı eylemlemiyle ve ÖMK eylemleriyle yine alanlardaki en güçlü ses olmuştur.
Eğitime her zaman bütünsellikle bakan sendikamızın, bu eylemlilikte sadece eğitim emekçilerinin ve kamu emekçilerinin sorunlarını konu almayıp; çocuklarımızın okullarda beslenme hakkından ÇEDES’e kadar laik, bilimsel, adil, kamusal eğitim taleplerini de vurgulaması, eylemliliğimizin özgül ağırlığını da kamuoyundaki etkisini de artırmıştır.
Örgütlü kötülüğe, örgütlü gericiliğe karşı örgütlü bir aydınlanma mücadelesinin nasıl verileceğini, gerçek ve tam bağımsız sendikacılığın sorumluluğuyla hareket ederek tüm Türkiye’ye bir kez daha göstermiştir. Bugün olduğu gibi bundan sonra da tüm emek cephesine ve toplumsal muhalefete umut olmaya devam edecektir.
Gücünü ona güvenip omuz veren üyelerinden alan Eğitim-İş, her zaman Cumhuriyetin ve aydınlanmanın tarafında ve gericiliğin karşısında, emeğin tarafında ve sömürünün karşısında olacaktır!
Hem söylemimizle hem de eylemimizle etkili ve cesur olmaya devam edeceğiz!
Ülkemizi ilgilendiren her konuda demokrasiden, laiklikten, barıştan, insan haklarından yana olmayı sürdüreceğiz!
Tüm eğitim emekçileri insani şartlarda çalışıp insanlık onuruna yaraşır ücretler almadıkça mücadelemizde bir an olsun durmayacağız!
Bu gurur tablosu için emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Mücadelemizi tüm örgütümüzden aldığımız destek ile ve kararlılıkla sürdüreceğiz.
Büyük usta Nazımın dediği gibi;
Eğer hak haksızlıktan yüce
Sevgi, nefretten üstün,
Aydınlık, karanlıktan güçlüyse,
Çaresi yok Usta
Biz kazanacağız..
Hepinizi saygıyla selamlıyorum…"