Emek Partisi (EMEP) Zonguldak İl Başkanı Ateş Türeli, yazılı bir açıklama yayımlayarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde örgütlü dayanışma ve mücadele vurgusu yaptı. Türeli, açıklamasında işçilerin tarih boyunca haklarını mücadeleyle elde ettiğini hatırlatarak şu sözlere yer verdi: "1 Mayıs işçi bayramıdır! Adı işçi bayramı olan bugün, aslında işçilerin insanca yaşam ve insanca çalışma koşulları talep ettiği, tüm dünyada işçilerin bir kader birliği içinde olduğu, fabrikada, atölyelerde, meydanlarda buluşup haykırdığı bir mücadele günüdür.
Bir ülke düşünün ki ne kadar çalışsak da, ek iş yapsak da yoksullaşmaktan kurtulamıyoruz. Yığınla sorunla boğuşuyoruz. Bizim durum bu, karşı cephe ise servetlerine servet katıyor. Yüzde binlerle kâr açıklayan patronlar var…
Fatura hep neden bize kesiliyor?
Bunun bir sebebi olmalı değil mi? Adı kapitalist düzen olan yaşadığımız bu sistemde, musluk hep çok az kişinin kovasını dolduruyor. Bir de iktidar sermayeye kol kanat gererek;
Tüm yasal destekleriyle patronlara ucuz kredi ve vergi aflarıyla, greve çıkan işçinin grevini yasaklamakla, sendikalaşmak isteyen işçinin işten atılmasına göz yummakla, uluslararası sermayeye 'gel ülkeme burası ucuz işçilik cenneti' çağrıları yapmakla, ülkede asgari ücreti temel ücret yapma isteğiyle… Kırıntısı kalmış yasal ve anayasal tüm haklarımızın üzerinde tepinerek… Faturayı hep emekçilere keserek yol yürüyorlar. 100 yıllık seçme ve seçilme hakkımızı hiçe sayarak irade gaspıyla, kayyumlarla cevap veriyorlar.
Ezcümle hak arama, sendikalaşma, grev yapma, zam isteme, örgütlenme, demokrasi talep etme ve yaşadıklarına şükret deniliyor. Bizim örgütsüzlüğümüzden, birlikte mücadeleyi öremediğimizden faydalanarak bunu yapıyorlar.
Sendika hakkı nasıl kazanıldı? 8 saat çalışma ne zaman ve nasıl kazanıldı? Grev hakkı ne zaman anayasada yer aldı? Kıdem tazminatı hakkı nasıl elde edildi? Bu haklarımızı büyütmek kendiliğinden olmadığı aşikâr. Bunların bir mücadele tarihi var, haklarımızın bir geçmişi var. İşte İşçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın tarihine bakmak gerekir.
Haklarımızı büyütmek nasıl mümkün?
Emek Partisi’nin başlattığı barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş kampanyası bugün yaşadığımız tüm sorunların çözümüne giden ilk adımlardan biridir. Birliğimizi büyütmek ve örgütlenmek için, grevlerin yasaklanmadığı, insanca bir yaşam için, her faturanın işçiye kesilmediği ve iş güvencesinin olduğu bir ülke için yürüyeceğimiz yoldur.
İşte 1 Mayıs'ta, hayatı var eden milyonların hayatı durdurarak, ülkede genel grev ve genel direnişi örgütlemek için, ekmeğimiz büyütmek, demokratik bir ülke için, haydi 1 Mayıs'a! Haydi birlikte mücadeleye! Şimdi değilse ne zaman? Zonguldak halkını, işçi ve emekçileri, gençleri saat 11.00'de istasyon caddesinde birlikte mücadeleye çağırıyoruz."
Bir ülke düşünün ki ne kadar çalışsak da, ek iş yapsak da yoksullaşmaktan kurtulamıyoruz. Yığınla sorunla boğuşuyoruz. Bizim durum bu, karşı cephe ise servetlerine servet katıyor. Yüzde binlerle kâr açıklayan patronlar var…
Fatura hep neden bize kesiliyor?
Bunun bir sebebi olmalı değil mi? Adı kapitalist düzen olan yaşadığımız bu sistemde, musluk hep çok az kişinin kovasını dolduruyor. Bir de iktidar sermayeye kol kanat gererek;
Tüm yasal destekleriyle patronlara ucuz kredi ve vergi aflarıyla, greve çıkan işçinin grevini yasaklamakla, sendikalaşmak isteyen işçinin işten atılmasına göz yummakla, uluslararası sermayeye 'gel ülkeme burası ucuz işçilik cenneti' çağrıları yapmakla, ülkede asgari ücreti temel ücret yapma isteğiyle… Kırıntısı kalmış yasal ve anayasal tüm haklarımızın üzerinde tepinerek… Faturayı hep emekçilere keserek yol yürüyorlar. 100 yıllık seçme ve seçilme hakkımızı hiçe sayarak irade gaspıyla, kayyumlarla cevap veriyorlar.
Ezcümle hak arama, sendikalaşma, grev yapma, zam isteme, örgütlenme, demokrasi talep etme ve yaşadıklarına şükret deniliyor. Bizim örgütsüzlüğümüzden, birlikte mücadeleyi öremediğimizden faydalanarak bunu yapıyorlar.
Sendika hakkı nasıl kazanıldı? 8 saat çalışma ne zaman ve nasıl kazanıldı? Grev hakkı ne zaman anayasada yer aldı? Kıdem tazminatı hakkı nasıl elde edildi? Bu haklarımızı büyütmek kendiliğinden olmadığı aşikâr. Bunların bir mücadele tarihi var, haklarımızın bir geçmişi var. İşte İşçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın tarihine bakmak gerekir.
Haklarımızı büyütmek nasıl mümkün?
Emek Partisi’nin başlattığı barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş kampanyası bugün yaşadığımız tüm sorunların çözümüne giden ilk adımlardan biridir. Birliğimizi büyütmek ve örgütlenmek için, grevlerin yasaklanmadığı, insanca bir yaşam için, her faturanın işçiye kesilmediği ve iş güvencesinin olduğu bir ülke için yürüyeceğimiz yoldur.
İşte 1 Mayıs'ta, hayatı var eden milyonların hayatı durdurarak, ülkede genel grev ve genel direnişi örgütlemek için, ekmeğimiz büyütmek, demokratik bir ülke için, haydi 1 Mayıs'a! Haydi birlikte mücadeleye! Şimdi değilse ne zaman? Zonguldak halkını, işçi ve emekçileri, gençleri saat 11.00'de istasyon caddesinde birlikte mücadeleye çağırıyoruz."