Öğretmenlerin yüzde 91’i maaşı ile geçinemediğini, 76’sı ek iş yaptığına dikkat çeken ERTUĞRUL, şunları kaydetti:
“Bayramı geride bıraktık. Bayram, aynı okulda aynı işi yapan ücretli öğretmenler için de bayramdı. Ancak onlar için durum çok farklıydı. Ücretli öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ataması yapmak yerine ek ders ücreti vererek istihdam ettiği öğretmenler. Milli Eğitim Bakanlığı, güvencesiz, asgari ücret bile vermeden 90.000 ücretli öğretmen istihdam ediyor. Ücretli öğretmenler ne bayram kutlayabiliyor, ne tatil, ne kutlama yapabiliyor. İşe gitmedikleri her gün maaşlarından kesiliyor.
Ücretli öğretmenler için 1 hafta okulların kapalı olması demek zaten asgari ücretin altında olan ücretlerinin kesilmesi demek. Çünkü kadrolu öğretmenler 39.000 Lirayken, ücretli öğretmenler saati 85 ila 90 lira arasında ek ders ücreti alarak çalışıyorlar. Yani ek ders saatlik ücreti 90 Lira olan bir ücretli öğretmen haftada 45 saat derse girse 1 ayda en fazla 16.200 Lira kazanabiliyor. Ders saati 85 Lira olan ücretli öğretmenin ise 1 ayda en fazla kazanacağı ücret 15.300 Lira olabiliyor. Ücretli öğretmenlerin geliri brüt olarak bile asgari ücreti bulmuyor. Bu yüzden, ne bayram ne tatil ne hastalık ne de cenaze hakları var. Gidemedikleri her ders zaten asgari ücretin bile altında olan ücretlerinin kesilmesi demek. Sigortaları da yarım yatıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, sözleşmeli ve kadrolu ayrımının öğretmenler arasında ayrımcılığa yol açtığını raporlarında itiraf etmişti. Bakanlığın faaliyet raporlarının, “Zayıflıklar” bölümünde, “Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenler arasındaki özlük farklılıkları bulunması” ifadesi kullanılmıştı. Bizler yerel seçimler öncesi öğretmenlerimizin çağrılarını duyurmak adına TBMM Genel Kurulu’nda konuyu gündeme getirdik, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdik. Devlet okullarında yaşanan büyük öğretmen eksikliğine vurgu yaparak, onbinlerce ücretli öğretmenin bu eksikliği gidermek adına düşük ücretlerle ve güvencesiz biçimde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istihdam edildiğini, bu sisteme bir son verilmesi gerektiğini belirttik. Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen ayrımına bir son verilip verilmeyeceğini, taban maaş hakkının geri getirilip getirilmeyeceğini, eğitimdeki güvencesizlik sorununa dair Bakanlığın bir çalışması olup olmadığını sorduk. Ancak bakandan gelen bir cevap yok!
Yerel seçim sürecinde bakanlar sahaya inerek oy istedi. Oy isteyenlerden biri de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’di. Yerel seçimlerde halkımızın bir çok kesimi bu tutumlara karşı cevabını verdi. Buna rağmen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in gündemi bayramda da seçimdi. Öğretmenler geçim derdinde, bakan ise hala seçim derdinde. Artık görevinize dönün, eğitimdeki sıkıntıları görün ve ücretli öğretmenlerin, atama bekleyen yüzbinlerin sesini duyun!”
