Ereğli Çevre Gönüllüleri, Erdemir’in yarattığı hava kirliliği nedeniyle 30 Mayıs Cuma (yarın) günü Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını, ancak bu kirliliğin yerelde görmezden gelindiğini belirterek, “Herkes üç maymunu oynuyor” şeklinde konuştular.Ereğli Çevre Gönüllüleri tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:Erdemir'in neden olduğu hava kirliliği için suç duyurusunda bulunuyor, hukuk mücadelesi başlatıyoruz! Ne yazık ki bu kirlilik, yerel siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve yerel basın tarafından adeta görmezden geliniyor. Herkes "üç maymunu oynuyor."Zonguldak Limanı’nda temizlik seferberliği
Zonguldak Limanı’nda temizlik seferberliği30 Mayıs Cuma günü saat 13.30’da Kdz. Ereğli Cumhuriyet Savcılığına, Erdemir hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu tarihsel sorumluluğu üstlenmek isteyen herkesi suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz.Kentimizin üzerinde, Erdemir'in neden olduğu hava kirliliği, bazen gri bir örtü, bazen de ürkütücü bir kırmızı bulut olarak dolaşıyor.Bu manzara karşısında hepimiz panikliyor, sosyal medyada fotoğraflarla isyanımızı dile getiriyoruz. Ancak son zamanlarda, bu kırmızı bulutlar ne yazık ki sıradan bir görüntü haline geldi ve her birimiz daha çok bir endişeleniyoruz.Üzerimizde asılı duran kükürt bulutlarının sağlığımız üzerindeki yıkıcı etkilerini çok iyi biliyoruz.Bu zehirli hava, yavaş yavaş ciğerlerimizde yer etmeye başlıyor.Özellikle yeni doğan bebekler ve çocuklar, bu gri ve kırmızı bulutlardan çok daha fazla etkileniyor. Önce masum öksürüklerle başlayan süreç, zamanla yıllardır sigara içen bir insanın balgamlı tıkanmalarına dönüşüyor.Doktora gittiğimizde bronşit, ardından astım başlangıcı teşhisiyle yüzleşiyoruz. Bu havayı solumaya devam ettikçe astım, kronik bronşit ve bir süre sonra KOAH başlangıcı gibi ciddi hastalıklar kapımızı çalıyor; hastalık ve ölüm yavaş yavaş yaklaşıyor.Belki hemen ölmüyoruz ama bu tıkanmalar bir süre sonra başka, daha vahim belirtilerle kendini gösteriyor.Hava Kirliliği,Kadınlarda erken menopoza neden oluyor, erkeklerde üremede sağlık sorunları yaşanıyor. Kanser hastalıklarında sigara kadar etkili oluyor. Bu kirliliğin etkileri Dünya Sağlık Örgütü tarafından doğrulanmış ve sabittir.SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ ÇARESİZLİK VE SORUMSUZLUKÖfkeleniyoruz, isyan ediyoruz. Ancak sonra "ekmek parası," "bölgenin geçim kaynağı" diyerek susuyoruz. Bu çaresizlikten kaynaklanan sessizliğimiz, ne yazık ki kirleticiler tarafından yanlış anlaşılıyor. Hava kirliliğini önlemek için gerekli yatırımları yapmıyor, önlemler almıyorlar. Karlı bir kurum olan Erdemir, emisyon değerlerini ve kirletici birimlerini uluslararası standartlar seviyesine çıkaracak şekilde yatırım yapmıyor; aksine, işletmeden kazandığı paraları başka bölgelerde, başka ülkelerde yatırımlara aktarıyor.Erdemir'de yetkili sendika, çalışanların ve ailelerinin sağlıklı bir nefes alması için hiçbir çaba göstermiyor. İktidarın yerel temsilcileri ise sanki bu bölgede yaşamıyormuşçasına sessiz kalıyor. Erdemir'e olan ilgileri, sadece birkaç yandaşı işe yerleştirmekten öteye geçmiyor. Hatırlatmak isteriz!..Sizlerin ailelerini, yakınlarınız ve sizlere oy verenler en az bizim kadar bu kirliliği e tepkilidir.Temiz soluk alma sorunumuzu, sorun yok gibi görmezden gelemezsiniz. İktidar Milletvekilinden, Halkın temiz hava alması için açık tavır ve duruş bekliyoruz.Çevre Bakanlığı yetkilileri yetkilerini kullanmıyor veya eksik kullanıyor. Zonguldak Valiliği, halk sağlığı konusunda, Sağlık İl Müdürlüğü ilgisizi kalıyor. Yerel yönetim ise halk sağlığı konusunda hukuk mücadelesi dahil hiçbir girişimde bulunmuyor.Unutmayın ki hava kirliliği, sadece bugünü değil, sizleri, çocuklarınızı ve torunlarınızı da derinden etkiliyor. Yerel basın, abonelik gelirlerini kaybetme korkusuyla hava kirliliği dediğinde Erdemir'in adını kullanmaktan çekiniyor. Hava kirliliği sorununda yerel siyasetçiler, yerel basın ve birçok sivil toplum kuruluşu, Erdemir adını kullanmayarak adeta mobbing uyguluyor. Bu sessizlik, hepimizi daha çok endişelendiriyor.Bizler, Ereğli’de bulunan onlarca basın kurumu, üç gazeteci derneği, 300 dernek ve tüm siyasi partilerin temsilcilerinin bulunduğu bir ilçede neden suskun kalındığının anlamıyoruz.Hava kirliliğinin sonuçları ulusal basında, televizyonlarda yer edinmesine rağmen Ereğli siyasetçileri, STK'ları ve medyasının ilgisizliğini hepimizi endişelendiriyor.Ereğli için bütün kurumları duyarlılığa ve sorumluluğa davet ediyoruz.”
Zonguldak Limanı’nda temizlik seferberliği30 Mayıs Cuma günü saat 13.30’da Kdz. Ereğli Cumhuriyet Savcılığına, Erdemir hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu tarihsel sorumluluğu üstlenmek isteyen herkesi suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz.Kentimizin üzerinde, Erdemir'in neden olduğu hava kirliliği, bazen gri bir örtü, bazen de ürkütücü bir kırmızı bulut olarak dolaşıyor.Bu manzara karşısında hepimiz panikliyor, sosyal medyada fotoğraflarla isyanımızı dile getiriyoruz. Ancak son zamanlarda, bu kırmızı bulutlar ne yazık ki sıradan bir görüntü haline geldi ve her birimiz daha çok bir endişeleniyoruz.Üzerimizde asılı duran kükürt bulutlarının sağlığımız üzerindeki yıkıcı etkilerini çok iyi biliyoruz.Bu zehirli hava, yavaş yavaş ciğerlerimizde yer etmeye başlıyor.Özellikle yeni doğan bebekler ve çocuklar, bu gri ve kırmızı bulutlardan çok daha fazla etkileniyor. Önce masum öksürüklerle başlayan süreç, zamanla yıllardır sigara içen bir insanın balgamlı tıkanmalarına dönüşüyor.Doktora gittiğimizde bronşit, ardından astım başlangıcı teşhisiyle yüzleşiyoruz. Bu havayı solumaya devam ettikçe astım, kronik bronşit ve bir süre sonra KOAH başlangıcı gibi ciddi hastalıklar kapımızı çalıyor; hastalık ve ölüm yavaş yavaş yaklaşıyor.Belki hemen ölmüyoruz ama bu tıkanmalar bir süre sonra başka, daha vahim belirtilerle kendini gösteriyor.Hava Kirliliği,Kadınlarda erken menopoza neden oluyor, erkeklerde üremede sağlık sorunları yaşanıyor. Kanser hastalıklarında sigara kadar etkili oluyor. Bu kirliliğin etkileri Dünya Sağlık Örgütü tarafından doğrulanmış ve sabittir.SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ ÇARESİZLİK VE SORUMSUZLUKÖfkeleniyoruz, isyan ediyoruz. Ancak sonra "ekmek parası," "bölgenin geçim kaynağı" diyerek susuyoruz. Bu çaresizlikten kaynaklanan sessizliğimiz, ne yazık ki kirleticiler tarafından yanlış anlaşılıyor. Hava kirliliğini önlemek için gerekli yatırımları yapmıyor, önlemler almıyorlar. Karlı bir kurum olan Erdemir, emisyon değerlerini ve kirletici birimlerini uluslararası standartlar seviyesine çıkaracak şekilde yatırım yapmıyor; aksine, işletmeden kazandığı paraları başka bölgelerde, başka ülkelerde yatırımlara aktarıyor.Erdemir'de yetkili sendika, çalışanların ve ailelerinin sağlıklı bir nefes alması için hiçbir çaba göstermiyor. İktidarın yerel temsilcileri ise sanki bu bölgede yaşamıyormuşçasına sessiz kalıyor. Erdemir'e olan ilgileri, sadece birkaç yandaşı işe yerleştirmekten öteye geçmiyor. Hatırlatmak isteriz!..Sizlerin ailelerini, yakınlarınız ve sizlere oy verenler en az bizim kadar bu kirliliği e tepkilidir.Temiz soluk alma sorunumuzu, sorun yok gibi görmezden gelemezsiniz. İktidar Milletvekilinden, Halkın temiz hava alması için açık tavır ve duruş bekliyoruz.Çevre Bakanlığı yetkilileri yetkilerini kullanmıyor veya eksik kullanıyor. Zonguldak Valiliği, halk sağlığı konusunda, Sağlık İl Müdürlüğü ilgisizi kalıyor. Yerel yönetim ise halk sağlığı konusunda hukuk mücadelesi dahil hiçbir girişimde bulunmuyor.Unutmayın ki hava kirliliği, sadece bugünü değil, sizleri, çocuklarınızı ve torunlarınızı da derinden etkiliyor. Yerel basın, abonelik gelirlerini kaybetme korkusuyla hava kirliliği dediğinde Erdemir'in adını kullanmaktan çekiniyor. Hava kirliliği sorununda yerel siyasetçiler, yerel basın ve birçok sivil toplum kuruluşu, Erdemir adını kullanmayarak adeta mobbing uyguluyor. Bu sessizlik, hepimizi daha çok endişelendiriyor.Bizler, Ereğli’de bulunan onlarca basın kurumu, üç gazeteci derneği, 300 dernek ve tüm siyasi partilerin temsilcilerinin bulunduğu bir ilçede neden suskun kalındığının anlamıyoruz.Hava kirliliğinin sonuçları ulusal basında, televizyonlarda yer edinmesine rağmen Ereğli siyasetçileri, STK'ları ve medyasının ilgisizliğini hepimizi endişelendiriyor.Ereğli için bütün kurumları duyarlılığa ve sorumluluğa davet ediyoruz.”