SOL Parti Zonguldak İl Başkanı İsmail Yıldız, Gezi Direnişi'nin 12. yıl dönümünde yazılı bir açıklama yayımladı.Yıldız, "Karanlık gidecek, gezi kalacak! Geziye selam olsun" başlıklı açıklamasında şu sözlere yer verdi:"Ağacına, parkına, şehrine sahip çıkarak başlayıp, siyasi iktidarın halk karşıtı tüm uygulamalarına itiraza dönüşen toplumsal halk hareketi olan Gezi direnişinin 12. yıl dönümü. Buradan gezi ruhunu bir kez daha selamlıyoruz. Yaşamını yitiren tüm canları saygı ile anıyoruz. Gezi davasından tutuklu bulunan yoldaşlara da selam gönderiyoruz.
AKP iktidarının talanı, rantı öncelediği, insanı, çevreyi, doğayı, şehri yok saymaya başladığı yıllarda Parkına sahip çıkan masum insanların başlattığı, zamanla itirazı olan tüm taleplerin ortaklaşarak yükseldiği bir direniştir Gezi. Gezi bir itirazdır, Gezi bir isyandır, Gezi yaşama sahip çıkmaktır. Gezi bir haktır. O nedenle Gezi yargılanmamalıdır. Oysa bu masum talepleri görmeyerek şiddet uygulayan otoriter iktidar Gezi direnişini doğurmuştur. Ardından başlayan halk hareketini gazla, copla, suyla, mermiyle bastırarak onlarca canımızı katletmiştir.
GEZİ DEVAM EDİYOR.
Yıllar geçti Gezinin üzerinden. İktidar şekil değiştirdi. Tek adam diktatörlüğüne dönüştü. Ülke çok daha kötü yönetilir hale geldi. Ekonomi iflas noktasına getirildi. Maaşlar düşürüldü, enflasyon ve zamlar halkın belini büktü. Özgürlükler alabildiğine kısıtlandı. İstanbul Belediye Başkanı başta olmak üzere seçilmiş Belediye Başkanları ve yerel temsilciler haksız hukuksuz görevden alındı, birçok Belediyeye kayyum atandı. Kendinden olmayan tüm kesimleri, muhalefet eden herkesi günlerce gözaltına alınarak, tutuklayarak cezaevleri kapasitesinin üzerinde dolduruldu. Gazeteciler, sanatçılar, avukatlar, öğrenciler tutuklanıyor. Adalet katledilmiş, Anayasal Mahkemesi kararlarına uyulmaz olmuş. Ülkede adeta cadı avı yaşanıyor.
19 Mart’ta İstanbul Belediye Başkanının tutuklanması ile başlayan toplumsal tepkiler büyüyerek devam etmektedir. Toplumun tüm kesimleri, düzenden, ekonomiden rahatsız olanlar, ağacına, doğasına, suyuna, ormanına, deresine sahip çıkanlar itirazlarını dile getiriyor. Geçinemiyoruz diyen asgari ücretliler, açlığa mahkum edilen emekliler haklarını, insanca yaşayacak ücret talep ediyor. İşçiler hakları için greve çıkıyor.
Geziden siyasi iktidar o kadar korkmuş ki yıllar geçmiş olmasına rağmen, dayanaksız, gerekçesiz iddialarla bugün Gezi ile ilgili soruşturma açıyor, tutuklamalar yapıyor. Yargı kararları olmasına rağmen Gezi Tutsaklarını serbest bırakmıyor. Her fırsatta Gezi’den bahsedilerek korkular dışa vuruluyor.
Ülkenin üzerine örgütlü kötülük yağmaktadır. Onun için tüm muhalifler bir şemsiye altında birleşmeliyiz. Devrimci birleşik bir halk mücadele hattı ile bu kötülüklerden kurtulabiliriz. Sol Parti olarak amasız, fakatsız birleşik mücadele üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyuna ve halkımıza duyuruyoruz.
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya hep Beraber Ya Hiç Birimiz."
AKP iktidarının talanı, rantı öncelediği, insanı, çevreyi, doğayı, şehri yok saymaya başladığı yıllarda Parkına sahip çıkan masum insanların başlattığı, zamanla itirazı olan tüm taleplerin ortaklaşarak yükseldiği bir direniştir Gezi. Gezi bir itirazdır, Gezi bir isyandır, Gezi yaşama sahip çıkmaktır. Gezi bir haktır. O nedenle Gezi yargılanmamalıdır. Oysa bu masum talepleri görmeyerek şiddet uygulayan otoriter iktidar Gezi direnişini doğurmuştur. Ardından başlayan halk hareketini gazla, copla, suyla, mermiyle bastırarak onlarca canımızı katletmiştir.
GEZİ DEVAM EDİYOR.
Yıllar geçti Gezinin üzerinden. İktidar şekil değiştirdi. Tek adam diktatörlüğüne dönüştü. Ülke çok daha kötü yönetilir hale geldi. Ekonomi iflas noktasına getirildi. Maaşlar düşürüldü, enflasyon ve zamlar halkın belini büktü. Özgürlükler alabildiğine kısıtlandı. İstanbul Belediye Başkanı başta olmak üzere seçilmiş Belediye Başkanları ve yerel temsilciler haksız hukuksuz görevden alındı, birçok Belediyeye kayyum atandı. Kendinden olmayan tüm kesimleri, muhalefet eden herkesi günlerce gözaltına alınarak, tutuklayarak cezaevleri kapasitesinin üzerinde dolduruldu. Gazeteciler, sanatçılar, avukatlar, öğrenciler tutuklanıyor. Adalet katledilmiş, Anayasal Mahkemesi kararlarına uyulmaz olmuş. Ülkede adeta cadı avı yaşanıyor.
19 Mart’ta İstanbul Belediye Başkanının tutuklanması ile başlayan toplumsal tepkiler büyüyerek devam etmektedir. Toplumun tüm kesimleri, düzenden, ekonomiden rahatsız olanlar, ağacına, doğasına, suyuna, ormanına, deresine sahip çıkanlar itirazlarını dile getiriyor. Geçinemiyoruz diyen asgari ücretliler, açlığa mahkum edilen emekliler haklarını, insanca yaşayacak ücret talep ediyor. İşçiler hakları için greve çıkıyor.
Geziden siyasi iktidar o kadar korkmuş ki yıllar geçmiş olmasına rağmen, dayanaksız, gerekçesiz iddialarla bugün Gezi ile ilgili soruşturma açıyor, tutuklamalar yapıyor. Yargı kararları olmasına rağmen Gezi Tutsaklarını serbest bırakmıyor. Her fırsatta Gezi’den bahsedilerek korkular dışa vuruluyor.
Ülkenin üzerine örgütlü kötülük yağmaktadır. Onun için tüm muhalifler bir şemsiye altında birleşmeliyiz. Devrimci birleşik bir halk mücadele hattı ile bu kötülüklerden kurtulabiliriz. Sol Parti olarak amasız, fakatsız birleşik mücadele üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyuna ve halkımıza duyuruyoruz.
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya hep Beraber Ya Hiç Birimiz."
