6 Şubat Depremleri’ni konu olan programa Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Cansız ile Gazeteci Zeki Gümüş katıldı.
Programın açılışında moderatör Tunç’un “6 Şubat”tan bu yana hangi önlemlerin alındığı ve ülkedeki fay hatlarının gelecekteki muhtemel depremleri nasıl tetikleyebileceği hakkında Prof. Dr. Kutoğlu’ndan izleyenleri bilgilendirmesini istedi.
Türkiye’nin muhtemel depremlere her zaman hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kutoğlu, özellikle ülkenin en önemli sorunlarından bir olan kentsel dönüşümün önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Kutoğlu, vatandaşların bu konuda daha hassas davranarak bilimsel verilerin ışığında gerekli tedbirlerin alınması ve kentsel dönüşümün gerekliliği hususunda bilinçli olmaları gerektiğine değindi. Ülkede büyük yıkımlara neden olabilecek fayların olduğuna ve bunların da zamanla enerjisinin yükselerek sürelerini doldurup Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler gibi şiddetli depremlerin meydana gelebileceğini ifade eden Prof. Dr. Ş. Hakan Kutoğlu, “Depremleri bu hususta elimizde olan veriler çerçevesinde her an olacak gibi ciddiye almak zorundayız.” dedi.
CNN TÜRK’te yayınlanan programın devam eden bölümünde, Türkiye’nin fay hatlarını gösteren 5 farklı harita üzerinden bir değerlendirmede bulunan Kutoğlu; yapılan çalışmalar ve radar uydu gibi sistemler aracılığıyla hangi bölgelerde daha erken zamanlarda deprem olabileceğinin tahmin edilebildiğini ifade etti. Kutoğlu izleyicilere gösterdiği harita üzerinde “Kırmızı renkli bölgelerde yer alan Sakarya-Pamukova, Gemlik Körfezi, Kapıdağ Yarımadası-Bandırma ve İstanbul’u tehdit eden faylar, İzmir, Manisa, Denizli’de yer alan fay, Adana, Malatya, Erzurum ve Erzincan bölgelerinde enerjisi en yüksek ve bu kapsamda en yakın depremleri oluşturabilecek bir yapı olduğunu söyleyebiliriz.” şeklinde açıklamada bulundu. Prof. Dr. Kutoğlu bunula birlikte düşey faylar hakkında ve dikey çok katlı mimari yapıların yerine Amerika Birleşik Devletleri’nde %80 ve Fransa’da %78 olan müstakil ev oranlarının dünyanın en az müstakil ev oranına sahip Türkiye’ye örnek teşkil ederek, ülkemizde de müstakil ev yapılarının yaygınlaşması gerektiğini belirtip sözlerini tamamladı.
