SOL Parti Zonguldak İl Örgütü, Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli’nin yakılarak aralarında aydın, akademisyen, yazar ve sanatçının yer aldığı 33 kişinin katledilmesinin yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
2 TEMMUZ MADIMAK YANIYOR HALA!33 yıl önce Sivas Madımak Otelinde 35 aydın, yazar, sanatçı, çalışan planlı olarak diri diri yakıldı. Yaşanan bir vahşetti, bir katliamdı, bir barbarlıktı. Yapılan kardeşliğe, bir arada yaşama bir darbeydi. Ne yazık ki bu katliam aynı zihniyet tarafından savunula gelmiş. Yargı süreçlerinde yanlı davranılmış, zaman aşımı uygulanmış, ceza verilmek zorundan olan mahkumlar ise Cumhurbaşkanı tarafından sağlık gerekçesi ile affedilmiş. 6 mahkûmun kaldığı ve onların da tahliye edileceği açık. Sıvasın katliamının hesabı sorulmadı. Önümüzde görev olarak duruyor. Tüm katledilenleri saygıyla anıyoruz. 2 TEMMUZ ANLAYIŞI İKTİDAR OLARAK DEVAM EDİYOR2 Temmuz Madımak katliamını gerçekleştiren zihniyet ülkeyi yönetmeye devam ediyor. İktidara geldikleri ilk yıllardan itibaren kendi anlayışlarını, yandaşlarını, dini saiklerini hep ayrıcalıklı kıldılar. Yavaş yavaş kanunlarda, yönetmeliklerde yaptıkları değişikliklerle, liyakatsiz ve militan yönetici atamalar ile var olan tüm demokratik değerler değiştirildi. Kurumların içi boşaltılarak, kendi anlayışlarına göre yapılandırıldı.
Eğitim sistemiyle sürekli oynayarak gerici, muhafazakar eğitim sistemi oluşturuldu. Bir taraftan özel okullar teşvik edilerek bir taraftan tüm okulları imam hatipleştirdiler. Bilimsel, laik, parasız eğitimi yok ettiler. 4+4+4 sistemi ile başlayan, imam-hatipleştirme ile devam eden, ÇEDES projesi gibi çağdışı uygulamalara varan imam, hacı, hoca, şeyh, tarikat mensuplarını okullara sokarak karma eğitimi bile tartışır oldular.
Sağlık Bakanlığının tüm kademelerine tarikat temsilciliği üzerinden atamalar yaparak, bilimsel sağlık hizmeti yerine “manevi danışmanlık”, “hacamat”, “teyemmüm taşı” gibi dinsel sağlık uygulamaları hedeflenmektedir. Hastanelerin idari kadrolarına ilahiyat mezunlarının, gassalların yerleştirilmesi, hastanelerin salonlarında diyanetin ve dini dergilerin sürekli dağıtılması sağlığa nasıl bakıldığının göstergeleridir.
Kendileri gibi düşünmeyen tüm muhalif kesimlere kolluk kuvvetleri, yargı yolu ile acımıştır. Binlerce seçilmiş vekil, belediye başkanı, yönetici, aydın, yazar, avukat, sanatçı, genç cezaevinde tutukludur. En küçük eleştiriye, muhalefete tahammül edemeyen bir iktidar. Muhalif basına yapılan ceza kuşatması, yandaş basınını devlet olanakları ile besleme. Alevi toplumuna, azınlıklara karşı mezhepsel, milli kuşatmalar, yaptırımlar. Kısacası kendilerinden olmayan tüm kesimlere baskı, ceza, zulüm, cezaevlerinde ölüm.
Tüm bunlar bize göstermektedir ki 2 Temmuz Madımak Zihniyeti iktidardadır. Bize düşen görev; bu gerici, milliyetçi, mezhepçi, siyasal İslamcı örgütlü kötülüğe karşı birleşik mücadele etmektir. Barışı, kardeşliği, bir arada yaşamı, eşitliği, adaleti getirecek Devrimci Demokratik Cumhuriyete ulaşmaktır."
2 TEMMUZ MADIMAK YANIYOR HALA!33 yıl önce Sivas Madımak Otelinde 35 aydın, yazar, sanatçı, çalışan planlı olarak diri diri yakıldı. Yaşanan bir vahşetti, bir katliamdı, bir barbarlıktı. Yapılan kardeşliğe, bir arada yaşama bir darbeydi. Ne yazık ki bu katliam aynı zihniyet tarafından savunula gelmiş. Yargı süreçlerinde yanlı davranılmış, zaman aşımı uygulanmış, ceza verilmek zorundan olan mahkumlar ise Cumhurbaşkanı tarafından sağlık gerekçesi ile affedilmiş. 6 mahkûmun kaldığı ve onların da tahliye edileceği açık. Sıvasın katliamının hesabı sorulmadı. Önümüzde görev olarak duruyor. Tüm katledilenleri saygıyla anıyoruz. 2 TEMMUZ ANLAYIŞI İKTİDAR OLARAK DEVAM EDİYOR2 Temmuz Madımak katliamını gerçekleştiren zihniyet ülkeyi yönetmeye devam ediyor. İktidara geldikleri ilk yıllardan itibaren kendi anlayışlarını, yandaşlarını, dini saiklerini hep ayrıcalıklı kıldılar. Yavaş yavaş kanunlarda, yönetmeliklerde yaptıkları değişikliklerle, liyakatsiz ve militan yönetici atamalar ile var olan tüm demokratik değerler değiştirildi. Kurumların içi boşaltılarak, kendi anlayışlarına göre yapılandırıldı.
Eğitim sistemiyle sürekli oynayarak gerici, muhafazakar eğitim sistemi oluşturuldu. Bir taraftan özel okullar teşvik edilerek bir taraftan tüm okulları imam hatipleştirdiler. Bilimsel, laik, parasız eğitimi yok ettiler. 4+4+4 sistemi ile başlayan, imam-hatipleştirme ile devam eden, ÇEDES projesi gibi çağdışı uygulamalara varan imam, hacı, hoca, şeyh, tarikat mensuplarını okullara sokarak karma eğitimi bile tartışır oldular.
Sağlık Bakanlığının tüm kademelerine tarikat temsilciliği üzerinden atamalar yaparak, bilimsel sağlık hizmeti yerine “manevi danışmanlık”, “hacamat”, “teyemmüm taşı” gibi dinsel sağlık uygulamaları hedeflenmektedir. Hastanelerin idari kadrolarına ilahiyat mezunlarının, gassalların yerleştirilmesi, hastanelerin salonlarında diyanetin ve dini dergilerin sürekli dağıtılması sağlığa nasıl bakıldığının göstergeleridir.
Kendileri gibi düşünmeyen tüm muhalif kesimlere kolluk kuvvetleri, yargı yolu ile acımıştır. Binlerce seçilmiş vekil, belediye başkanı, yönetici, aydın, yazar, avukat, sanatçı, genç cezaevinde tutukludur. En küçük eleştiriye, muhalefete tahammül edemeyen bir iktidar. Muhalif basına yapılan ceza kuşatması, yandaş basınını devlet olanakları ile besleme. Alevi toplumuna, azınlıklara karşı mezhepsel, milli kuşatmalar, yaptırımlar. Kısacası kendilerinden olmayan tüm kesimlere baskı, ceza, zulüm, cezaevlerinde ölüm.
Tüm bunlar bize göstermektedir ki 2 Temmuz Madımak Zihniyeti iktidardadır. Bize düşen görev; bu gerici, milliyetçi, mezhepçi, siyasal İslamcı örgütlü kötülüğe karşı birleşik mücadele etmektir. Barışı, kardeşliği, bir arada yaşamı, eşitliği, adaleti getirecek Devrimci Demokratik Cumhuriyete ulaşmaktır."
