Ruhsatsız maden ocağı sahipleri tarafından cesedi yakıldığı iddia edilen Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker, yazılı bir açıklama yayımladı. Şeker, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürütülen yargılama sürecinde, mahkeme heyetinin taraflı, hukuka aykırı ve eksik bir tutum sergilediğini öne sürdü.Dava kapsamında 29 Mayıs 2024’te başlayan ilk celseden itibaren beşinci celseye kadar mahkeme heyetinin tutumunu eleştiren avukat Şeker, özellikle beşinci celsede alınan ara kararların hukuka, hakkaniyete aykırı olduğunu ve kararların çelişkili unsurlar içerdiğini belirtti.
Şeker, mahkeme heyetinin duruşma zabıtlarını eksik, yanlış düzenlediğini, müvekkil vekili olarak beyanlarının mahkeme başkanı tarafından ısrarla zapta geçirilmediğini iddia etti. “2025 yılındaki teknik ve teknolojik imkanlardan faydalanılmaması kabul edilemez” diyen avukat Şeker, açıklamasının devamında beş kez talep etmelerine rağmen beyanlarının tutanağa eklenmediğini ifade etti. Şeker, ayrıca bu durumun “görevini kötüye kullanma” suçunu oluşturabileceğini savundu.İşte Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker’in yazılı olarak yayımladığı açıklama şöyle:'ADİL YARGILAMA YAPILMADI'"Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani ile ilgili Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2024/91 E. numaralı dosyasında; 29.05.2024 tarihli 1. celsesi, 08.07.2024 tarihli 2. celsesi, 18.09.2024 tarihli 3. celsesi ve 20.12.2024 tarihli 4. celsesinde ayrı ayrı hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde yapılan yargılamadan, mahkeme heyetinin taraflı ve ikircikli tutumundan, ayrıca heyetin hukuki bilgi ve müktesebattan yoksun şekilde yargılamayı yürütmesinden ötürü, nihayetinde 19.02.2025 tarihli 5. celsesinde mahkeme heyetinin yazılı reddini talep etme zarureti hâsıl olmuştur. Şöyle ki; 19.02.2025 tarihli, yukarıda mahkemesini ve dosya numarasını ifade etmiş olduğumuz dosyanın yargılamasının görüldüğü 5. celsede, 5 numaralı ara kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, kurulan kararın kendi içinde dahi çelişki barındırdığı, reddi hâkim talebimizin reddedilmesine ilişkin süresi içinde itirazda bulunuyoruz. Mahkeme heyetinin, '...katılan vekilinin sırf SEGBİS kayıt talebinin reddi sebebiyle tarafsızlığımız hususunda şüphe oluştuğunu belirterek...' cümlesini ifade etmesine, yine kurmuş olduğu 11 numaralı ara kararında tarafımızın beyanını 'hukuki bilgisinin yetersiz olduğuna, mahkeme heyetinin yargılama yapmaya ehil olmadığına' şeklinde zapta geçirmiş olmasına ve 5. celse zaptının 2. sayfasının 36. satırında 'Katılan vekilinin ısrarla söz verilmediği halde mahkemenin hukuki bilgisinin olmadığı, adil yargılanma yapmadığı, tarafsızlık ilkesinin mahkeme tarafından ihlal edildiği yönünde beyanlarda bulunduğu görüldü.' ifadelerine rağmen, somut ifadede bulunmadığımız öne sürülmüştür. "BEYANLARIMIZ ZAPTA GEÇiRİLMEDİ, MAHKEME KEYFİ DAVRANDI"Tüm bunlara ilişkin zapta geçirilmeyen beyanlarımızda, mahkeme heyetinin kafasına göre duruşma zaptını yazdırdığı, beyanlarımızın eksik ve yanlış zapta geçtiği, bu nedenle 2025 yılındaki teknik ve teknolojik imkânlardan göz göre göre faydalandırmadığı belirtilmiştir. Yaklaşık 5 sefer bu beyanımızın zapta geçirilmesini istememize rağmen defaatle tutanağa geçirilmemiştir. Akabinde, kovuşturma ayağının 3 sacdan oluştuğu, yani yargı makamı, iddia makamı ve savunma makamından meydana geldiği, silahların eşitliği ilkesine uyulması gerektiği, beyanlarımızın mahkeme başkanı tarafından ısrarla zapta geçirilmemesinin görevi kötüye kullanma suçunu teşkil ettiği ifade etmemiz sonrasında, sadece yukarıda tırnak içerisine alınmış kısmın yazılmasıyla yetinilmiştir! 'REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNMAMIZ MECBURİYET HALİNE GELMİŞTİR'Tam olarak SEGBİS kaydının da alınarak online vaziyette dökümünün yapılmasını isteme sebebimizi oluşturan 18.02.2025 tarihli dilekçeyi de bu yüzden sunma gereğinde bulunmuş olsak da, mahkeme heyetinin aynı keyfiyette olacağını engellemek için reddi hâkim talebinde bulunma zarureti hâsıl olmuştur. Bu durumu aşağıda tarafınıza celse celse detaylarıyla ifade edeceğiz. Müşteki müvekkilin ifadelerine başlamadan önce SEGBİS kaydının alınması gerektiğini, bu durumun tarafımızın haklarının daha önce alelade şekilde keyfiyete dayanarak ihmal edilmesinden ötürü zaruret oluşturduğunu belirtmemize rağmen, mahkeme başkanı 'Bu konu hakkında sonra karar vereceğiz.' şeklinde tarafımıza bildirimde bulunmuştur. Kendi verdiği kararın mantıksızlığını kavrayan başkan, bu sefer önce tarafımızı 'Katılan Qamer Qul Meliki’den sorulduğu sırada söz verilmediği halde katılan vekili söz alarak bizim bir talebimiz olacak, katılanın beyanlarının SEGBİS ile kayda alınmasını talep ederiz dediği ve celse arasında buna dair dilekçe sunduğunu beyan ettiği görüldü.' şeklinde duruşma zaptına geçirerek, sonrasında da Anayasal haklarımıza, Ceza Muhakemesi Kanunu’na ve SEGBİS yönetmeliğine aykırı vaziyette karar vererek talebimizi hem usule hem de esasa ilişkin olarak hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak reddetmiştir."'MAHKEME BAŞKANI DURUŞMA ARASINDA SALONDAN ÇIKMALIYDI'Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 27. maddesinde: 'Hakimin reddi istemine mensup olduğu mahkemece karar verilir, ancak reddi istenen hakim müzakereye katılamaz' denilmektedir. Tarafımızın reddini talep ettiğimiz Pınar Çağlayan ve heyetinden hakim Şura Duman'ın duruşmaya ara verdiği esnada duruşma salonundan ayrılmamış olmaları işbu kanun hükmüne aykırılık teşkil etmektedir."
Şeker, mahkeme heyetinin duruşma zabıtlarını eksik, yanlış düzenlediğini, müvekkil vekili olarak beyanlarının mahkeme başkanı tarafından ısrarla zapta geçirilmediğini iddia etti. “2025 yılındaki teknik ve teknolojik imkanlardan faydalanılmaması kabul edilemez” diyen avukat Şeker, açıklamasının devamında beş kez talep etmelerine rağmen beyanlarının tutanağa eklenmediğini ifade etti. Şeker, ayrıca bu durumun “görevini kötüye kullanma” suçunu oluşturabileceğini savundu.İşte Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker’in yazılı olarak yayımladığı açıklama şöyle:'ADİL YARGILAMA YAPILMADI'"Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtani ile ilgili Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2024/91 E. numaralı dosyasında; 29.05.2024 tarihli 1. celsesi, 08.07.2024 tarihli 2. celsesi, 18.09.2024 tarihli 3. celsesi ve 20.12.2024 tarihli 4. celsesinde ayrı ayrı hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde yapılan yargılamadan, mahkeme heyetinin taraflı ve ikircikli tutumundan, ayrıca heyetin hukuki bilgi ve müktesebattan yoksun şekilde yargılamayı yürütmesinden ötürü, nihayetinde 19.02.2025 tarihli 5. celsesinde mahkeme heyetinin yazılı reddini talep etme zarureti hâsıl olmuştur. Şöyle ki; 19.02.2025 tarihli, yukarıda mahkemesini ve dosya numarasını ifade etmiş olduğumuz dosyanın yargılamasının görüldüğü 5. celsede, 5 numaralı ara kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, kurulan kararın kendi içinde dahi çelişki barındırdığı, reddi hâkim talebimizin reddedilmesine ilişkin süresi içinde itirazda bulunuyoruz. Mahkeme heyetinin, '...katılan vekilinin sırf SEGBİS kayıt talebinin reddi sebebiyle tarafsızlığımız hususunda şüphe oluştuğunu belirterek...' cümlesini ifade etmesine, yine kurmuş olduğu 11 numaralı ara kararında tarafımızın beyanını 'hukuki bilgisinin yetersiz olduğuna, mahkeme heyetinin yargılama yapmaya ehil olmadığına' şeklinde zapta geçirmiş olmasına ve 5. celse zaptının 2. sayfasının 36. satırında 'Katılan vekilinin ısrarla söz verilmediği halde mahkemenin hukuki bilgisinin olmadığı, adil yargılanma yapmadığı, tarafsızlık ilkesinin mahkeme tarafından ihlal edildiği yönünde beyanlarda bulunduğu görüldü.' ifadelerine rağmen, somut ifadede bulunmadığımız öne sürülmüştür. "BEYANLARIMIZ ZAPTA GEÇiRİLMEDİ, MAHKEME KEYFİ DAVRANDI"Tüm bunlara ilişkin zapta geçirilmeyen beyanlarımızda, mahkeme heyetinin kafasına göre duruşma zaptını yazdırdığı, beyanlarımızın eksik ve yanlış zapta geçtiği, bu nedenle 2025 yılındaki teknik ve teknolojik imkânlardan göz göre göre faydalandırmadığı belirtilmiştir. Yaklaşık 5 sefer bu beyanımızın zapta geçirilmesini istememize rağmen defaatle tutanağa geçirilmemiştir. Akabinde, kovuşturma ayağının 3 sacdan oluştuğu, yani yargı makamı, iddia makamı ve savunma makamından meydana geldiği, silahların eşitliği ilkesine uyulması gerektiği, beyanlarımızın mahkeme başkanı tarafından ısrarla zapta geçirilmemesinin görevi kötüye kullanma suçunu teşkil ettiği ifade etmemiz sonrasında, sadece yukarıda tırnak içerisine alınmış kısmın yazılmasıyla yetinilmiştir! 'REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNMAMIZ MECBURİYET HALİNE GELMİŞTİR'Tam olarak SEGBİS kaydının da alınarak online vaziyette dökümünün yapılmasını isteme sebebimizi oluşturan 18.02.2025 tarihli dilekçeyi de bu yüzden sunma gereğinde bulunmuş olsak da, mahkeme heyetinin aynı keyfiyette olacağını engellemek için reddi hâkim talebinde bulunma zarureti hâsıl olmuştur. Bu durumu aşağıda tarafınıza celse celse detaylarıyla ifade edeceğiz. Müşteki müvekkilin ifadelerine başlamadan önce SEGBİS kaydının alınması gerektiğini, bu durumun tarafımızın haklarının daha önce alelade şekilde keyfiyete dayanarak ihmal edilmesinden ötürü zaruret oluşturduğunu belirtmemize rağmen, mahkeme başkanı 'Bu konu hakkında sonra karar vereceğiz.' şeklinde tarafımıza bildirimde bulunmuştur. Kendi verdiği kararın mantıksızlığını kavrayan başkan, bu sefer önce tarafımızı 'Katılan Qamer Qul Meliki’den sorulduğu sırada söz verilmediği halde katılan vekili söz alarak bizim bir talebimiz olacak, katılanın beyanlarının SEGBİS ile kayda alınmasını talep ederiz dediği ve celse arasında buna dair dilekçe sunduğunu beyan ettiği görüldü.' şeklinde duruşma zaptına geçirerek, sonrasında da Anayasal haklarımıza, Ceza Muhakemesi Kanunu’na ve SEGBİS yönetmeliğine aykırı vaziyette karar vererek talebimizi hem usule hem de esasa ilişkin olarak hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak reddetmiştir."'MAHKEME BAŞKANI DURUŞMA ARASINDA SALONDAN ÇIKMALIYDI'Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 27. maddesinde: 'Hakimin reddi istemine mensup olduğu mahkemece karar verilir, ancak reddi istenen hakim müzakereye katılamaz' denilmektedir. Tarafımızın reddini talep ettiğimiz Pınar Çağlayan ve heyetinden hakim Şura Duman'ın duruşmaya ara verdiği esnada duruşma salonundan ayrılmamış olmaları işbu kanun hükmüne aykırılık teşkil etmektedir."