Zonguldak'ın Kozlu ilçesindeki TTK Müessesesi’nde meydana gelen grizu faciasında 263 madencinin hayatını kaybetmesinin 33. yıl dönümüne ilişkin SOL Parti Zonguldak İl Başkanı İsmail Yıldız, yazılı bir açıklama yayımladı. Yıldız, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
BUGÜN 3 MART KOZLU İŞ CİNAYETİNİN YILDÖNÜMÜ,
TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU İLE İLGİLİ TÜM PAYDAŞLARA ÇAĞRIMIZDIR!3 Mart Kozlu başta olmak üzere, 7 Mart Armutçuk, Soma, Amasra ve diğer iş cinayetlerinde yitirdiğimiz tüm emekçilerimizi saygıyla anıyoruz.İş cinayetleri sonrası siyasi ve idari yetkililer hamaset söylemleriyle ortamı yumuşatırlar. Muhalif olanlar, ilgili örgütlenmeler seslerini yükselterek tepkilerini ortaya koyarlar. Tüm basın ve medya kuruluşları reyting uğruna magazinel haberlere bile başvururlar. Emekten yana olanlar, ölenlerin yakınları tepki ve isyanlarını dile getiriler. Kolluk kuvvetleri ile tepkiler kontrol edilir, duyarlılık azaltılır, hukuk süreçleri ile de sorumlular aklanır ve normal yaşama dönülür. Yaşananlardan hiç ders alınmaz. Yıldönümlerinde yüksek perdeden anmalar zamanla azalarak unutulur. Ta ki bir sonraki iş cinayetine kadar.
Bu yıldönümünü de sıradan bir görev olarak görmemeliyiz. Önceki açıklamalarımızda düşünce ve önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugün de düşüncelerimizi, benzer iş cinayetlerinin yaşanmaması için uyarılarımızı ve de önerilerimizi bir kez daha yapıyoruz.Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatı yetersiz ve sorunlu, kurumsal ve yönetsel sistem zaaflı, ilgili örgütler duyarsız, tüm kişi ve kurumlar İş Güvenliği kültüründen yoksun ve de samimiyetsiz. Denetim eksikliği iş cinayetlerinde birinci derecede önemlidir. TTK’daki denetim sistemi çok başlı, görev, yetki ve sorumlulukları belirsiz, göstermelik olmaktan öteye gitmeyen kaotik bir durumdadır. Hal böyle olunca yeni iş cinayetleri kaçınılmaz. Hele hele rodövans sahaları ve kaçak ocaklar önemli sorun alanlarıdır.
Yeni ölümlerin olmaması için Zonguldak Valisini, TTK yönetimini, GMİS ve Memur sendikalarını, Maden Mühendisleri Odası başta olmak üzere odaları, Üniversitenin ilgili bölüm başkanlarını ve hocalarını, TTK ile ilgili tüm dernek ve örgütlenmeleri, yerel siyasi parti yönetimlerini uyarmak ve sorumluluğa davet etmek istiyoruz.
- Öncelikle TTK ve havza madenciliği ciddi olarak masaya yatırılmalıdır.
- İlgili Kurum, Odalar, Sendikalar, Üniversite, Bilim insanları bu konuda en kısa sürede ortak bir çalışma planlamalıdır.
- Tüm rodövans ve taşeron uygulamalarına son verilmeli ve sahalar kamulaştırılmalıdır.
- Kurumun yönetsel ve teknik yapılanması paydaşların ortaklaşması ile yeniden planlanmalıdır.
- TTK’nın denetleme sistemi sil baştan ele alınmalıdır. Görev, yetki, sorumluluk sınırları net olarak tanımlanmalı, üretim ve denetimin aynı kişilerce yapılmasına öncelikle son verilmeli, iç ve dış denetim sistemleri irdelenmeli, bağımsız bir denetim sistemi oluşturulmalıdır.Sendikalar ve odalar öncü olmak üzere yaşamı ve emeği savunan tüm kesimler, bu konuda ortak davranmalı, zaman kaybetmeden siyasi iradeye ve yetkili makamlara baskı yapmalıdır. Sonuç alınıncaya kadar kamuoyu, Zonguldak ve bölge halkı bilgilendirilmeli, sürekli bir eylemlilik kararı alınmalıdır. Bunlar yapılmazsa yaşanacak iş cinayetlerine ortak olunacağını bir kez daha vurguluyoruz.
Yukarıdaki önerilerimiz şehrimizde var olan bugünkü kurumsal ve örgütsel yapının asgari sorumluluk alarak yapılması gerekenler içindir. Bizler biliyoruz ki yaşadığımız tüm iş cinayetlerinin nedeni kontrolsüz kar ve sömürüyü dayatan, siyasi iktidarların onların taleplerini yerine getirdiği kapitalist sermaye düzenidir. Bu sistem kendilerine tüm olanakları ve kaynakları devşirirken emekçilere sömürü ve ölümü hak görmektedir. Olması gereken bize biçilen bu rolü değiştirecek örgütlü bir toplum yaratmaktır. Kararların işyerlerinden alınarak çalışma hayatının her aşamasında irade koyacak sendikal örgütlülük ile yaşam alanlarından alınan kararları hayata geçirecek toplumsal örgütlülük iş cinayetlerinin son bulması için olmazsa olmaz şattır.
Sol Parti olarak bu konularda her türlü desteği sunacağımızı kamuoyuna ve tüm örgütlere duyuruyoruz. Yeni ölümlerin yaşanmaması dileğiyle tüm kaybettiğimiz canları bir kez daha saygı ile anıyoruz."
BUGÜN 3 MART KOZLU İŞ CİNAYETİNİN YILDÖNÜMÜ,
TÜRKİYE TAŞKÖMÜRÜ KURUMU İLE İLGİLİ TÜM PAYDAŞLARA ÇAĞRIMIZDIR!3 Mart Kozlu başta olmak üzere, 7 Mart Armutçuk, Soma, Amasra ve diğer iş cinayetlerinde yitirdiğimiz tüm emekçilerimizi saygıyla anıyoruz.İş cinayetleri sonrası siyasi ve idari yetkililer hamaset söylemleriyle ortamı yumuşatırlar. Muhalif olanlar, ilgili örgütlenmeler seslerini yükselterek tepkilerini ortaya koyarlar. Tüm basın ve medya kuruluşları reyting uğruna magazinel haberlere bile başvururlar. Emekten yana olanlar, ölenlerin yakınları tepki ve isyanlarını dile getiriler. Kolluk kuvvetleri ile tepkiler kontrol edilir, duyarlılık azaltılır, hukuk süreçleri ile de sorumlular aklanır ve normal yaşama dönülür. Yaşananlardan hiç ders alınmaz. Yıldönümlerinde yüksek perdeden anmalar zamanla azalarak unutulur. Ta ki bir sonraki iş cinayetine kadar.
Bu yıldönümünü de sıradan bir görev olarak görmemeliyiz. Önceki açıklamalarımızda düşünce ve önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugün de düşüncelerimizi, benzer iş cinayetlerinin yaşanmaması için uyarılarımızı ve de önerilerimizi bir kez daha yapıyoruz.Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatı yetersiz ve sorunlu, kurumsal ve yönetsel sistem zaaflı, ilgili örgütler duyarsız, tüm kişi ve kurumlar İş Güvenliği kültüründen yoksun ve de samimiyetsiz. Denetim eksikliği iş cinayetlerinde birinci derecede önemlidir. TTK’daki denetim sistemi çok başlı, görev, yetki ve sorumlulukları belirsiz, göstermelik olmaktan öteye gitmeyen kaotik bir durumdadır. Hal böyle olunca yeni iş cinayetleri kaçınılmaz. Hele hele rodövans sahaları ve kaçak ocaklar önemli sorun alanlarıdır.
Yeni ölümlerin olmaması için Zonguldak Valisini, TTK yönetimini, GMİS ve Memur sendikalarını, Maden Mühendisleri Odası başta olmak üzere odaları, Üniversitenin ilgili bölüm başkanlarını ve hocalarını, TTK ile ilgili tüm dernek ve örgütlenmeleri, yerel siyasi parti yönetimlerini uyarmak ve sorumluluğa davet etmek istiyoruz.
- Öncelikle TTK ve havza madenciliği ciddi olarak masaya yatırılmalıdır.
- İlgili Kurum, Odalar, Sendikalar, Üniversite, Bilim insanları bu konuda en kısa sürede ortak bir çalışma planlamalıdır.
- Tüm rodövans ve taşeron uygulamalarına son verilmeli ve sahalar kamulaştırılmalıdır.
- Kurumun yönetsel ve teknik yapılanması paydaşların ortaklaşması ile yeniden planlanmalıdır.
- TTK’nın denetleme sistemi sil baştan ele alınmalıdır. Görev, yetki, sorumluluk sınırları net olarak tanımlanmalı, üretim ve denetimin aynı kişilerce yapılmasına öncelikle son verilmeli, iç ve dış denetim sistemleri irdelenmeli, bağımsız bir denetim sistemi oluşturulmalıdır.Sendikalar ve odalar öncü olmak üzere yaşamı ve emeği savunan tüm kesimler, bu konuda ortak davranmalı, zaman kaybetmeden siyasi iradeye ve yetkili makamlara baskı yapmalıdır. Sonuç alınıncaya kadar kamuoyu, Zonguldak ve bölge halkı bilgilendirilmeli, sürekli bir eylemlilik kararı alınmalıdır. Bunlar yapılmazsa yaşanacak iş cinayetlerine ortak olunacağını bir kez daha vurguluyoruz.
Yukarıdaki önerilerimiz şehrimizde var olan bugünkü kurumsal ve örgütsel yapının asgari sorumluluk alarak yapılması gerekenler içindir. Bizler biliyoruz ki yaşadığımız tüm iş cinayetlerinin nedeni kontrolsüz kar ve sömürüyü dayatan, siyasi iktidarların onların taleplerini yerine getirdiği kapitalist sermaye düzenidir. Bu sistem kendilerine tüm olanakları ve kaynakları devşirirken emekçilere sömürü ve ölümü hak görmektedir. Olması gereken bize biçilen bu rolü değiştirecek örgütlü bir toplum yaratmaktır. Kararların işyerlerinden alınarak çalışma hayatının her aşamasında irade koyacak sendikal örgütlülük ile yaşam alanlarından alınan kararları hayata geçirecek toplumsal örgütlülük iş cinayetlerinin son bulması için olmazsa olmaz şattır.
Sol Parti olarak bu konularda her türlü desteği sunacağımızı kamuoyuna ve tüm örgütlere duyuruyoruz. Yeni ölümlerin yaşanmaması dileğiyle tüm kaybettiğimiz canları bir kez daha saygı ile anıyoruz."
