Günay, söz konusu etkinliği sosyal medya hesabından, 9 Temmuz salı günü Çaycuma ilçesine geleceğini, “9 Temmuz 2024 tarihinde, eskiden ceza ve tevkif evi olan, şimdi müze ve kültür merkezi olarak restore edilmiş mekânda resim sergim ve yeni çıkan kitabımın söyleşi ve imza etkinliği olacak” sözleriyle duyurdu.Eserlerinin 9 gün boyunca Kaymakam Serkan Keçeli Kültür Merkezi'nde sergileneceğini duyuran sanatçı Osman Günay, konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:“A. İ. Herzen Rus entelijansiyasının 1800’lü yılların sonuna doğru Rus Çarlığı tarafından Avrupa’ya sürgün edilen kuşağın önde gelen devrimci, entelektüel, sanatçı figürlerindendir.
Avrupa'nın o kendine özgü 'absorbe' edici hayatında ayakta kalmak, devrimci, entelektüel, sanatçı olarak yaşamak çok zordu.
Şöyle diyordu içinde bulundukları koşulları anlatırken:
‘Kimsesizlik ve ıssızlıkla çevrilmiştik, her şey sessiz insanlığa aykırı, umut kırıcı ve üstelik son derece aşağılık, budalaca ve miskince idi. Sempati arıyorduk ama herkes aşağılayarak bakıyordu bize...'
Benzer durumdayız. Zor zamanlardan geçiyoruz. Zorlukları göğüslemek, siyaset yapmak, sanat adına üretimde bulunmak, kendimizi ve sanatımızı ifade etmemiz çok daha zor.
Geçtiğimiz günlerde Zonguldak/Çaycuma’da bir etkinliği katılmak için gittiğimizde, değerli dostum Ahmet Öztürk bir sempati gösterdi, bir teklifte bulundu, tereddütsüz kabul ettim.
9 Temmuz/2024 tarihinde, eskiden ceza ve tevkif evi olan şimdi müze ve kültür merkezi olarak restore edilmiş mekânda resim sergim ve yeni çıkan kitabımın söyleşi ve imza etkinliği olacak.
5 yıllık ‘denetimli serbestlik’ten sonra 'kimsesizlik ve ıssızlıkla çevrili, her şeyin insanlığa aykırı, umut kırıcı ve üstelik son derece aşağılık, budalaca ve miskince' bir ‘Türkiye Yüzyılı’nda çığlık olabilirsek ne mutlu!..
Birlikte olmak ve buluşmak dileğiyle.”
Avrupa'nın o kendine özgü 'absorbe' edici hayatında ayakta kalmak, devrimci, entelektüel, sanatçı olarak yaşamak çok zordu.
Şöyle diyordu içinde bulundukları koşulları anlatırken:
‘Kimsesizlik ve ıssızlıkla çevrilmiştik, her şey sessiz insanlığa aykırı, umut kırıcı ve üstelik son derece aşağılık, budalaca ve miskince idi. Sempati arıyorduk ama herkes aşağılayarak bakıyordu bize...'
Benzer durumdayız. Zor zamanlardan geçiyoruz. Zorlukları göğüslemek, siyaset yapmak, sanat adına üretimde bulunmak, kendimizi ve sanatımızı ifade etmemiz çok daha zor.
Geçtiğimiz günlerde Zonguldak/Çaycuma’da bir etkinliği katılmak için gittiğimizde, değerli dostum Ahmet Öztürk bir sempati gösterdi, bir teklifte bulundu, tereddütsüz kabul ettim.
9 Temmuz/2024 tarihinde, eskiden ceza ve tevkif evi olan şimdi müze ve kültür merkezi olarak restore edilmiş mekânda resim sergim ve yeni çıkan kitabımın söyleşi ve imza etkinliği olacak.
5 yıllık ‘denetimli serbestlik’ten sonra 'kimsesizlik ve ıssızlıkla çevrili, her şeyin insanlığa aykırı, umut kırıcı ve üstelik son derece aşağılık, budalaca ve miskince' bir ‘Türkiye Yüzyılı’nda çığlık olabilirsek ne mutlu!..
Birlikte olmak ve buluşmak dileğiyle.”
