Dün yaşanan 6,2’lik İstanbul depremi ile ilgili açıklamada bulunan Turgut Hamzaçebi, “İstanbul’da yeniden gündeme getirilen ve çalışmalarına başlanılan “Kanal İstanbul” projesinden vazgeçilerek, bunun yaratacağı ekonomik bedelin şehirlerin yeniden yapılandırılmasına yönlendirilmesi gerekir” dedi.
Hamzaçebi yapmış olduğu açıklamada şöyle dedi; "Dün yaşadığımız ve ülkemiz de büyük korkuya neden olan ilimizde de hissedilen İstanbul depremi, günümüzde şehirlerin çok daha fazla risk altında olduğunu bir kez daha bize göstermiştir.
Deprem odağıyla bağlantılı olarak artık bütün illerimiz de kentsel dönüşüm daha da çok önem kazanmış bulunmaktadır. Türkiye artık zaman geçirmeden çok boyutlu bir afet yönetimi anlayışıyla dirençli şehirler oluşturmak mecburiyetindedir. Bunun için yoğun bir çalışma yapılmalıdır.
Bilindiği gibi Son on yılda ülkemiz büyük badireler atlatmıştır. İzmir ve Elazığ ilimizde yaşanan depremler ve 6 Şubat 2023 depremi nedenleriyle kentsel dönüşüm son on yılda hız kazanmış Ankara, İstanbul, Bursa İzmir gibi büyük şehirlerde eski yapı stokları yenilenmesine yönelik projeler geliştirilmiştir. Ayrıca 06 Şubat tarihinde yaşadığımız o büyük felaket, büyük yıkım; yapılar yapmanın, şehirler kurmanın çok boyutlu bir iş olduğunu, bu işlerde mühendislik, mimarlık gibi birçok tekniklere hâkim olmak gerektiğini bizlere göstermişti.
O nedenle yapı sektörü işleri tecrübeli mühendislere bırakılmalı, önüne gelen herkes müteahhit yapılmamalıdır. Herkes kendi işini ve mesleğini yapmalı, denetimler ciddiyetle yapılmalıdır.
Son olarak 23 Nisan da yaşadığımız 6,2lik İstanbul depremi ve beklenen büyük İstanbul depremi şehirlerimizde zorunlu değişimin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuş bulunmaktadır.
Elbette şehirlerimizde yapılacak olan yapısal değişimler için devletin desteği kaçınılmazdır. Bugün için ekonomik sıkıntılar altında bunalan Ülkemizde böyle bir desteğin nasıl yapılacağı konusunda belirsizlik hakimdir.
İstanbul’da yeniden gündeme getirilen ve çalışmalarına başlanılan “Kanal İstanbul” projesinden vazgeçilerek, bunun yaratacağı ekonomik bedelin şehirlerin yeniden yapılandırılmasına yönlendirilmesi gerekir. Elbette bu hükümetin bileceği bir iştir.
Yıllarca İnşaat sektöründe çalışan bir mühendis olarak halkımızın artık eski yapılarını değiştirme gücünün olmadığını, yeni binalardan daire edinme imkânının kalmadığını görmekteyim. Bu yüzden eski apartmanlarda oturan daire sahiplerinin kentsel dönüşüme yanaşmadığı, KAROT TESTİ yaptırmaktan bile kaçındıklarına şahit olmaktayım.”
