Haber: Cevat Baran ÇAYDAŞ Eyleme CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural ve yönetim kurulu üyeleri de destek verdi. Toplanan grup adına basın açıklaması metnini BES Zonguldak Şube Başkanı Hasan Fayız okudu.Şube Başkanı Fayız, açıklamasında şu sözlere yer verdi:İktidar ve TÜİK işbirliğinde hayata geçirilen ve adına enflasyonla mücadele programıyla bizlere derin yoksulluk dayatılamaya devam edilmektedir. Bu çerçevede, bilindiği gibi asgari ücrete %30, işci ve bağ- kur emeklilerine %15,74 ve memur ve memur emekliliklerine ise %11,54 oranında sefalet zammı yapılmıştır. Bizler artık ortalama ücret haline gelen asgari ücretlilere dayatılan açlık sınırındaki bu ücret artışını, emeklilere ve biz kamu emekçilerine dayatılan onur kırıcı, ciddiyetten uzak bu ücret artışlarını kabul etmiyoruz.Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz. Bizler bu ülkenin üretenleriyiz, bu ülkenin zenginleşmesine katkıda bulunuyor, değer yaratıyoruz. İktidarın iddia ettiği gibi biz emekçiler bu yaratılan ekonomik krizlerin hiç bir zaman sebebi olmadık. İktidar; uyguladığı kemer sıkma politikalarıyla sermaye sahiplerinin azalan karlarını emekçilerin haklarını gasp ederek yerine koyarlar. Bu temel gerçek bilindiği halde, iktidarın inat ve ısrarla ekonomik krizin biz emekçilerin fazla harcamaları nedeniyle ortaya çıktığını iddia etmesi içi boş bir safsata olmasının dışında bir anlam ifade etmiyor.Kaldı ki, içinde bulunduğumuz ekonomik kriz iktidarın uzun yıllar boyunca bile isteye uyguladığı ve ülke kaynaklarını yandaşlarına servet olarak aktardığı bilinçli bir tercih sonucunda ortaya çıkmıştır. İktidarın bir taraftan bizlere tasarruf tedbirleri adı altında kemer sıkma politikası uygularken, 2025 bütçesinde devasa faiz ödemelerine, kur korumalı mevduat sahiplerine, uçak inmeyen yolcu garantili hava alanlarına, yola, köprüye ve sağlık hakkının ortadan kaldırılmasının önemli kilometre taşlarından biri olan hasta garantili şehir hastanelerine yapılan ödemelerden hiç bir taviz vermeden uygulamaya devam etmektedir.Kamu emekçilerinin maaşlarının büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından dolayı emekli olduklarında ciddi bir gelir kaybı yaşamaktadır.
Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik dönemlerinde “açlık sınırının altında” yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dâhil edilmediği için; yani aslında “kayıt dışı çalıştırıldığımız için” emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız, kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşamıştır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Kamu emekçileri, bu ülkenin eğitimini, sağlığını, yerel yönetimlerini, altyapısını ve sosyal hizmetlerini omuzlarında taşıyanlardır. Ancak, yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı, insanca bir yaşam sürebildiğimiz ve grevli toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik dönemlerinde “açlık sınırının altında” yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dâhil edilmediği için; yani aslında “kayıt dışı çalıştırıldığımız için” emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız, kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşamıştır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Kamu emekçileri, bu ülkenin eğitimini, sağlığını, yerel yönetimlerini, altyapısını ve sosyal hizmetlerini omuzlarında taşıyanlardır. Ancak, yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı, insanca bir yaşam sürebildiğimiz ve grevli toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.