Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde 3 Mart 1992'de yaşanan grizu patlamasında 263 maden işçisi hayatını kaybetti. Facia nasıl olmuştu? Facianın ardından dönemin DYP-SHP koalisyon hükümeti yetkilileri neler dedi? Sonrasında neler yaşandı? Özgür Halkın Sesi sizler için derledi.NASIL OLMUŞTU?TTK Kozlu Müessesesi’nde saat 19.45 – 20.00 arasındaki zincirleme grizu patlamaları sonucu meydana geldi.Patlama ile yeraltında çıkan yangınların denetim altına alınamaması ve ocağın bütün katlarındaki göçükler ve ulaşım yolları tahribatı nedeniyle ocak yüzey açıklıklarından kapatılmış, bu nedenle kazadan kurtulanların ifadelerini temel alan soruşturmada kazanın oluşma nedenleri tam olarak açıklığa kavuşturulamadı. Ocak 26 Mart 1992 günü tekrar açılmış ise de, yangının kızışması üzerine bir kere daha kapatıldı.
DEVLET ERKANI OLAY YERİNE GİTMİŞTİFacianın ertesi günü (4 Mart 1992) dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ve Devlet Bakanları Cavit Çağlar ve Ömer Barutçu olay yerine gitti.Dönemin Enerji Bakanı Faralyalı, faciaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Dün Sayın Başbakanımız ve Sayın Başbakan Yardımcımızla birlikte sayın bakanlarımız da olay yerine gitmişlerdir; ben, sabahtan gitmiştim; bir gün önce, hadise duyulur duyulmaz, Devlet Bakanımız Sayın Ömer Barutçu gitmişlerdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da oradaydı ve yedi sekiz bakanımız da oradaydılar. Sayın Başbakanımızla birlikte dün gördüğümüz olay, gerçekten çok üzüntü verici bir olaydı" demişti.DEMİREL: ALLAH BETERİNDEN ESİRGESİN Dönemin Başbakanı Demirel de, faciada hayatını kaybeden taziye dileklerini iletti.Demirel, "Milletimizin başı sağolsun. İşçi kardeşlerimize, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet dileriz. Ailelerine başsağlığı dileklerimizi sunarız. Bir milli acıdır. Bu acı hepimizin yüreğine inmiş bir acıdır. Allah tekrarından, beterinden esirgesin." şeklinde konuşmuştu.FACİADAN SONRA YAŞANANLAR...Zonguldaklı yerel tarih araştırmacısı Yüksel Yıldırım, beş yıl önce kaleme aldığı "3 Mart 1992 Bir Millatır" başlıklı yazısında facianın dönemin hükümet ve ana akım medyasının alelacele ölümleri bahane ederek, ocakların özelleştirilmesi için düğmeye bastığını hatırlatıyor.İşte Yıldırım’ın yazısı:"3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak'ın kozlu beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında saat 19.45 - 20.00 arasındaki zincirleme grizu patlamaları nedeniyle meydana gelen büyük madencilik kazasıdır...
Zonguldak kömür madenlerinin en acı, en büyük faciasıdır. Patlamalar meydana geldiğinde Kozlulular deprem oldu sanmıştır. Patlamalar sonucunda 263 madenci yaşamını yitirmiş. Bu acı olay devletin kayıtlarına 'TTK iş yerlerinde meydana gelen ve 263 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir iş kazası' olarak geçmiştir…
3 Mart 1992 aynı zamanda milattır…Varan-1:
Zonguldak maden kurtarma ekibi tahlisiye bitiminin işçi kadrosundan, teknik eleman kadrosuna geçişinin, iş güvenliği ve kurtarma ekipmanlarının eğitim ve bürokrasisinin modernleşme yolundaki serüveninin başlangıç tarihidir…Varan-2:
3 Mart 1992 tarihi yüzlerini, bedenlerini yalayan her renkten aleve bulanmış ve can derdine bile düşememiş işçiler hayatlarını kaybederken, Hükümet ve Türk medyasının alelacele ölümleri bahane ederek, ocakların kapatılmasını hatta özelleştirilmesini ve zarar ediyor politikalarının da düğmeye basıldığı tarihtir…
Kurumun küçültülmesi, iç kaynaklar yerine dışa bağımlı kömür politikalarında miladıdır…ZONGULDAK TAHLİSİYE EKİBİ…3 Mart 1992 Kozlu faciasında, zincirleme grizu infilakı nedeniyle İncirharmanı mevkisinden Üniversitenin İncivez kampüsünün bulunduğu alana kadar 8 kilometrekarelik alanı kaplayan havalandırma çıkış bacası havaya uçmuş, çıkan yangın günlerce sürmüştür…
Bu faciada 500'den fazla işçi sağ salim yeryüzüne çıkmayı başarmış ancak ölenlerin yarısının cesedine ulaşılabilmiştir. Ulaşılamayan diğer işçiler için kurtarma çalışmaları yangın ve zehirli gazlar yüzünden durdurulmak zorunda kalmış, birkaç günün ardından çalışmalar beklemeye alınmıştır.
Kazadan kurtulanların ifadelerini temel alan soruşturmada da, kazanın oluşma nedenleri tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. 26 Mart 1992 günü ocak tekrar açılmış ise de, yangının kızışması üzerine bir kere daha kapatılmıştır.
Daha sonra yangının sönmesi için madene su basılmış aylar sonra madende kalan 147 cansız bedenin yeryüzüne çıkarılması çalışmaları başlatılabilmiştir. Milyonlarca metreküp suyun boşaltılması yıllarca sürmüş, bu arada da kalan cesetlere peyderpey ulaşılmış, son kalan 2 madencinin cesedi 1997'de çıkarılabilmiştir…
Bu olay özellikle Zonguldak ve Türk madencilik sektörü çalışanları açısından belleklerde canlılığını sürdürmekte, 7 Mart 1983'de Armutcuk Müessese Müdürlüğü'nde 103 isçinin yaşamını yitirdiği grizu faciası gibi, her yıl dönümünde törenlerle anılmaktadır."


DEVLET ERKANI OLAY YERİNE GİTMİŞTİFacianın ertesi günü (4 Mart 1992) dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ve Devlet Bakanları Cavit Çağlar ve Ömer Barutçu olay yerine gitti.Dönemin Enerji Bakanı Faralyalı, faciaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Dün Sayın Başbakanımız ve Sayın Başbakan Yardımcımızla birlikte sayın bakanlarımız da olay yerine gitmişlerdir; ben, sabahtan gitmiştim; bir gün önce, hadise duyulur duyulmaz, Devlet Bakanımız Sayın Ömer Barutçu gitmişlerdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da oradaydı ve yedi sekiz bakanımız da oradaydılar. Sayın Başbakanımızla birlikte dün gördüğümüz olay, gerçekten çok üzüntü verici bir olaydı" demişti.DEMİREL: ALLAH BETERİNDEN ESİRGESİN Dönemin Başbakanı Demirel de, faciada hayatını kaybeden taziye dileklerini iletti.Demirel, "Milletimizin başı sağolsun. İşçi kardeşlerimize, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet dileriz. Ailelerine başsağlığı dileklerimizi sunarız. Bir milli acıdır. Bu acı hepimizin yüreğine inmiş bir acıdır. Allah tekrarından, beterinden esirgesin." şeklinde konuşmuştu.FACİADAN SONRA YAŞANANLAR...Zonguldaklı yerel tarih araştırmacısı Yüksel Yıldırım, beş yıl önce kaleme aldığı "3 Mart 1992 Bir Millatır" başlıklı yazısında facianın dönemin hükümet ve ana akım medyasının alelacele ölümleri bahane ederek, ocakların özelleştirilmesi için düğmeye bastığını hatırlatıyor.İşte Yıldırım’ın yazısı:"3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak'ın kozlu beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında saat 19.45 - 20.00 arasındaki zincirleme grizu patlamaları nedeniyle meydana gelen büyük madencilik kazasıdır...
Zonguldak kömür madenlerinin en acı, en büyük faciasıdır. Patlamalar meydana geldiğinde Kozlulular deprem oldu sanmıştır. Patlamalar sonucunda 263 madenci yaşamını yitirmiş. Bu acı olay devletin kayıtlarına 'TTK iş yerlerinde meydana gelen ve 263 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir iş kazası' olarak geçmiştir…
3 Mart 1992 aynı zamanda milattır…Varan-1:
Zonguldak maden kurtarma ekibi tahlisiye bitiminin işçi kadrosundan, teknik eleman kadrosuna geçişinin, iş güvenliği ve kurtarma ekipmanlarının eğitim ve bürokrasisinin modernleşme yolundaki serüveninin başlangıç tarihidir…Varan-2:
3 Mart 1992 tarihi yüzlerini, bedenlerini yalayan her renkten aleve bulanmış ve can derdine bile düşememiş işçiler hayatlarını kaybederken, Hükümet ve Türk medyasının alelacele ölümleri bahane ederek, ocakların kapatılmasını hatta özelleştirilmesini ve zarar ediyor politikalarının da düğmeye basıldığı tarihtir…
Kurumun küçültülmesi, iç kaynaklar yerine dışa bağımlı kömür politikalarında miladıdır…ZONGULDAK TAHLİSİYE EKİBİ…3 Mart 1992 Kozlu faciasında, zincirleme grizu infilakı nedeniyle İncirharmanı mevkisinden Üniversitenin İncivez kampüsünün bulunduğu alana kadar 8 kilometrekarelik alanı kaplayan havalandırma çıkış bacası havaya uçmuş, çıkan yangın günlerce sürmüştür…
Bu faciada 500'den fazla işçi sağ salim yeryüzüne çıkmayı başarmış ancak ölenlerin yarısının cesedine ulaşılabilmiştir. Ulaşılamayan diğer işçiler için kurtarma çalışmaları yangın ve zehirli gazlar yüzünden durdurulmak zorunda kalmış, birkaç günün ardından çalışmalar beklemeye alınmıştır.
Kazadan kurtulanların ifadelerini temel alan soruşturmada da, kazanın oluşma nedenleri tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. 26 Mart 1992 günü ocak tekrar açılmış ise de, yangının kızışması üzerine bir kere daha kapatılmıştır.
Daha sonra yangının sönmesi için madene su basılmış aylar sonra madende kalan 147 cansız bedenin yeryüzüne çıkarılması çalışmaları başlatılabilmiştir. Milyonlarca metreküp suyun boşaltılması yıllarca sürmüş, bu arada da kalan cesetlere peyderpey ulaşılmış, son kalan 2 madencinin cesedi 1997'de çıkarılabilmiştir…
Bu olay özellikle Zonguldak ve Türk madencilik sektörü çalışanları açısından belleklerde canlılığını sürdürmekte, 7 Mart 1983'de Armutcuk Müessese Müdürlüğü'nde 103 isçinin yaşamını yitirdiği grizu faciası gibi, her yıl dönümünde törenlerle anılmaktadır."



