Çaycuma Belediyesinin Çaycuma Kaymakamlığı ve Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile birlikte düzenlediği “Çevre Dostu Girişimler ve Sıfır Atık Şenliği”, İklim Değişikliği Politikaları ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ’un “Çevre Kirliliği ve İklim Krizi” başlıklı söyleşisi ile sona erdi. Aynı zamanda Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Kurucu Personeli olan ve halen aynı kurumda baş denetçi olarak çalışan Altuğ’un Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yaptığı söyleşiyi Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Ziraat Odası Başkanı Rıza Çapkın, Esnaf ve Kefalet Odası Başkanı Hayri Kandemir, Çaycuma Kent Konseyi Başkanı İsmail İnam ve Çaycuma Belediyesi daire amirlerinin yanı sıra ilgili bir topluluk izledi.TÜRKİYE’DE ÇEVRE KONUSUNDAKİ FARKINDALIK DÜZEYİ ÇOK YÜKSEKAltuğ, söyleşide, dünyayı tehdit eden küresel ısınma iklim krizi üzerine açıklamalarda bulunurken, TÜRKAK’taki görevi sırasında çevre ve iklim değişikliği ile ilgili yapılan çalışmaları denetleyip Dünya Bankası ve Avrupa Birliğine rapor sunmak üzere 139 ülkede görev yaptığını, Türkiye’de özellikle gençler arasında, çevre konusunda farkındalığın birçok ülkeden çok daha yüksek olduğunu söyledi.2026’DA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK SINIRDA KARBON UYGULAMASI EKONOMİMİZİ ZORLAYACAKAvrupa Birliği’nin 2026 yılında, Avrupa Yeşil Mutabakatı uyarınca, sınırda karbon düzenlemesine başlayacağını ve belirlenmiş değerlerin üstüne çıkan ürünler için ek vergiler uygulayacağını, değerleri aşan şirket ve ülkelerin rekabet şansı kalmayacağını da dile getirdi. Oluşturulacak bu yeni ekonomik düzenin Türkiye’nin üretiminin büyük bölümünü ihraç ettiği Avrupa Birliği ülkeleriyle ticaretinde büyük bir risk oluşturduğunu da vurgulayan Ertuğ, şu andaki durumun devam etmesi halinde, Türkiye’nin, ihracat yamakta zorlanacağını ve ekonominin büyük zorluklar yaşayabileceğini de ifade etti. Ertuğ, yüksek pestisit nedeniyle tarım ürünlerinin gümrükten döndüğünü, 2026’dan sonra da çimento, alüminyum, demir çelik, gübre, enerji gibi sektörlerin de büyük risk altında olduğunu belirtti.KARADENİZ DIŞINDA TARIM YAPILACAK YER KALMAYACAKParis İklim Anlaşmasının iklim krizinin önüne geçmek için küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın, 2 derece ile sınırlandırılması, mümkünse 1,5 derecenin altında tutulmasının hedeflendiğini de söyleyen Ertuğ, ancak ülkelerin verdikleri sözleri tutmaması nedeniyle, yüzey ısısındaki artışın 4 dereceye doğru gittiğini de ifade etti. Bunun Türkiye’yi de çok yakında ilgilendirdiğini ifade eden Ertuğ, ülkemizin güneyinin Arap çöllerine döneceğini ve Karadeniz dışında tarım yapılacak yer kalmayacağını da iddia etti.SU STRESİ VE KURAKLIK RİSKİ, TÜM DÜNYADA ÇOK CİDDİ BOYUTTAKonuşmasında dünyada yaşanan su krizine de değin Ertuğ, su verimliliğini sağlamak için yağmursuyu hasadının önemine de işaret etti. Su Yönetimi Sistemi kurulmasının önemine de değinen Ertuğ, “Su stresi ve kuraklık riski, tüm dünyada çok ciddi boyutta ve yakın zamanda daha da kötüleşmesi bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda kuraklık riski aha da artacak. Sularımız daha verimli ve bilinçli tüketilmeliyiz, tasarrufuna önem vermeliyiz. Tarımda damla sulama gibi su tasarrufu sağlayan yöntemler tercih edilmeli, su kaynaklarını korumak için projeler geliştirilmelidir.” dedi. Söyleşi salondan gelen soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.



