Enerji Bakanlığı ve TTK yetkililerini uyaran Sol Parti’nin açıklaması şöyle: “Daha 2 yıl evvel Amasra’da 43 arkadaşımızı, devamında kazalarda da 4 kişi olmak üzere 47 arkadaşımızı iş cinayetlerinde kaybettik. Üst işveren konumunda olduğunuz Rodövans ve kaçak ocaklardaki ölümler de cabası.
TTK’da; yandaşlarınızı, Enerji Bir-Sen üyesi çalışanları üst düzey makamlara atadığınız bir gerçek. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla AKP ye üye yapma primini esas alarak TTK gibi bir kurumun yönetim kuruluna mühendis kadrosunda çalışan bir kişinin ataması yapılmıştır. Bu kişinin başarılı çalışmalarını ve biyografisini merak ediyoruz. Kurumu getirdiğiniz konum ortada, iş cinayetlerinde karneniz ortada. Hiç mi ders almadınız.
Sizler; defalarca odalar ve sendikalar, yerel muhalif siyasi yapılar, kitle örgütleri tarafından uyarıldınız. Yapılan kongrelerde ve teknik çalışmalarda iş cinayetlerinin sebepleri ortaya konuldu. En belirgin neden siyasi kayırmacılık ve liyakatsiz atamalar olduğu herkesçe bilinmektedir. Sizlerin Kurumu ve işçileri düşünmediğiniz açık. Bunu yönetim kuruluna yaptığınız bu atamayla bir kez daha ispatlamış oldunuz. Hani kuldan utanmıyorsunuz, bari vicdanlarınıza bir danışın. Kuruma ve Zonguldak’a kötülük yapmak için bu kadar gayret niye.
Geldiğimiz noktada üretilen kömür ortada hepi topu yıllık 700-750 bin ton. Hani niyetiniz kurum kapansın ise açık açık söyleyiniz. Sayın Bakan kuruma düşman mısınız, sayın TTK yetkileri maaşınızdan başka derdiniz yok mu. Ya da yeni yandaşlarınıza maaş sağlamak mı sizin asli göreviniz.
Bu anlayışınızla TTK ‘da benzer kazalar yaşanması kaçınılmazdır. Yaşanan her ölümün asli sorumlusu Enerji Bakanı ve ilgili bürokratları, TTK yetkilileri ve AKP il siyasileri olacaktır. Buradan duyarlılığımız gereği sizleri Sol Parti olarak bir kez daha uyarıyoruz.
Kurumun yakasından düşün. Önce çalışanın yaşama hakkını düşününüz. O canını iş cinayetlerinde verenler ve de verecek olanlar üzerinden maaşlarınızı alıyorsunuz. Kurumun İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı denetimleri tam bir kaos. Kim sorumlu, kim yetkili, kim denetleme elemanı, kim uygulayıcı belli değil. Denetim işleri bile kişilerin ekonomik menfaatlerine göre düzenlenmektedir. Öyle ki sürgün edilen elemanlardan oluşan, her yönüyle yönetime bağlı İş Güvenliği Daire başkanlığı, kendi ocağını denetlemekle görevlendirilen İş Güvenliği Uzmanlığı uygulaması, kendi Müessesesinden ya da İşletme Müdürlüğünden sorumlu Daimi Nezaretçi uygulaması gibi kendi kendini denetleyen ne olduğu belirsiz bir sistem. Tam bir yetki karmaşası, kaos ve curcuna. Buna bir de yapılan ölçüsüz, liyakatsiz atamalarla tüy dikmektesiniz.
Buradan tekrar tekrar tüm yetkilileri ve ilgilileri yapıları bu ilkesizliğe, bu ciddiyetsizliğe, bu vurdumduymazlığa, yaşam hakkına yapılan bu saygısızlığa karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
TTK’da; yandaşlarınızı, Enerji Bir-Sen üyesi çalışanları üst düzey makamlara atadığınız bir gerçek. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla AKP ye üye yapma primini esas alarak TTK gibi bir kurumun yönetim kuruluna mühendis kadrosunda çalışan bir kişinin ataması yapılmıştır. Bu kişinin başarılı çalışmalarını ve biyografisini merak ediyoruz. Kurumu getirdiğiniz konum ortada, iş cinayetlerinde karneniz ortada. Hiç mi ders almadınız.
Sizler; defalarca odalar ve sendikalar, yerel muhalif siyasi yapılar, kitle örgütleri tarafından uyarıldınız. Yapılan kongrelerde ve teknik çalışmalarda iş cinayetlerinin sebepleri ortaya konuldu. En belirgin neden siyasi kayırmacılık ve liyakatsiz atamalar olduğu herkesçe bilinmektedir. Sizlerin Kurumu ve işçileri düşünmediğiniz açık. Bunu yönetim kuruluna yaptığınız bu atamayla bir kez daha ispatlamış oldunuz. Hani kuldan utanmıyorsunuz, bari vicdanlarınıza bir danışın. Kuruma ve Zonguldak’a kötülük yapmak için bu kadar gayret niye.
Geldiğimiz noktada üretilen kömür ortada hepi topu yıllık 700-750 bin ton. Hani niyetiniz kurum kapansın ise açık açık söyleyiniz. Sayın Bakan kuruma düşman mısınız, sayın TTK yetkileri maaşınızdan başka derdiniz yok mu. Ya da yeni yandaşlarınıza maaş sağlamak mı sizin asli göreviniz.
Bu anlayışınızla TTK ‘da benzer kazalar yaşanması kaçınılmazdır. Yaşanan her ölümün asli sorumlusu Enerji Bakanı ve ilgili bürokratları, TTK yetkilileri ve AKP il siyasileri olacaktır. Buradan duyarlılığımız gereği sizleri Sol Parti olarak bir kez daha uyarıyoruz.
Kurumun yakasından düşün. Önce çalışanın yaşama hakkını düşününüz. O canını iş cinayetlerinde verenler ve de verecek olanlar üzerinden maaşlarınızı alıyorsunuz. Kurumun İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı denetimleri tam bir kaos. Kim sorumlu, kim yetkili, kim denetleme elemanı, kim uygulayıcı belli değil. Denetim işleri bile kişilerin ekonomik menfaatlerine göre düzenlenmektedir. Öyle ki sürgün edilen elemanlardan oluşan, her yönüyle yönetime bağlı İş Güvenliği Daire başkanlığı, kendi ocağını denetlemekle görevlendirilen İş Güvenliği Uzmanlığı uygulaması, kendi Müessesesinden ya da İşletme Müdürlüğünden sorumlu Daimi Nezaretçi uygulaması gibi kendi kendini denetleyen ne olduğu belirsiz bir sistem. Tam bir yetki karmaşası, kaos ve curcuna. Buna bir de yapılan ölçüsüz, liyakatsiz atamalarla tüy dikmektesiniz.
Buradan tekrar tekrar tüm yetkilileri ve ilgilileri yapıları bu ilkesizliğe, bu ciddiyetsizliğe, bu vurdumduymazlığa, yaşam hakkına yapılan bu saygısızlığa karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.”