Zonguldak doğumlu ve gazeteci olduğu bilinen Cem Küçük aslında aslen Giresunludur. Uzun süreden beri iktidara yakınlığı ile bazı kanallara çıkıyor.
Cem Küçük’ün ilk Türk basınına girmesi Rasim Ozan Kütahyalı ile tanışması ile başlıyor. Ergenekon ,Kumpas ve 3 Temmuz Fenerbahçe Şike Davalarında ön plana çıkmaya başlayan Cem Küçük, bir ara 2013 yılları arasında (Hükumetin terör örgütü FETÖ ile zıtlaşmaya başladığı yıllarda, daha ortada net bir ayrılık yokken ) Erdoğan hakkında ağır eleştiri yazıları da bulunuyor.
Cem Küçük , Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümü mezunu. Bugün yine TV programlarında mahkemelerden önce ekranlara çıkıp bir şeyleri açıklayan yorumcular arasında yer alıyor.
Milyonlar kendi iradelerine haksızlık yapıldığını düşünerek başlattıkları eylemlere , Cem Küçük dikine dikine yorumlarda bulunarak , aslında gizli bir kışkırtma içeren konuşmaları ile yer alıyor. Böyle durumlarda daha da kitleleri provoke edecek açıklamalar yapması, halkın muhatap bulamadıkları davalarda kendisi muhatap sebebi oluyor. Eski defterler açılıyor. Böyle olunca da linç yiyor.
Zaten insanların kuşkuları olduğu açık ; savcıdan önce böyle kişilerin açıklamaları da; davaları halk nezrinde daha da kuşkulu hale getiriyor.
İnsanlar öyle bir aşamaya gelmiş ki : kinini kusacak birilerini ararken, bu da çıkıyor insanı hayrete düşürecek açıklamalar yapınca hedef tahtasına oturuyor. Hakaretler , küfürler , aşağılamalar havalarda uçuşuyor.
Ben şahsen CHP'nin eylemlerini haklı bulanlardanım. Zira eğer milyonların desteklediği ve umut bağladığı İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra CHP bu geniş kitleyi kontrol etmeseydi , bugün ülke bambaşka eylemlerle boğuşacak idi. Şu an CHP kontrolünde eylemler sürüyor. Özgür Özel aslında binlerce insan topluluğunu kontrol ederek , risk alıyor. Çünkü bu tür eylemler yabancı istihbarat örgütleri ile yurtta derin yapılar , terör gruplarının kolaylıkla provoke edecek eylemlere dönüşme ihtimaline de açıktır. Eylemler CHP sayesinde şu anda gayet seviyeli, sakin bir şekilde yürütülüyor. Fransa’daki eylemleri hepiniz hatırlarsınız. Oradaki sokak eylemleri kontrolsüz bir şekilde çok daha az kalabalıklarla maddi manevi ülkelerine büyük zarar vermişti.
CHP’nin Saraçhane’deki mitingleri hükümletin arayıp bulamadığı bir önlem oldu aslında. Gezi eylemleri herhangi bir partinin kontrolünde değildi ve çok daha ağır sonuçları olmuştu.
Bir tavsiyem de Zonguldaklı politikacılara; 15 milyon insan, kendiliğinden hiç bir zorunluluğu yokken gidip bir siyasi partinin adayına oy kullanıyor ise orada kendilerine haksızlık yapıldığını düşündükleri bir şeyler vardır. Bu da tepkilerin patlamasına neden oldu.
Yerel seçimlerde zaten halkın iradesi CHP yönünde değişmişti. Son tutuklamalardan sonra ivme iyice açıldığı görülüyor. (Ben pazar günü yapılan ön seçimde kullanılan 15 milyon oyun genel seçimlerde 3 katı çıkacağını düşünenlerdenim. ) Bu zamana kadar halk iradesini referans gösteren Ak Parti yöneticileri sanki hiç bir şey yokmuş gibi daha da provoke edecek açıklama yapmalarından kaçınması gerekir. Ülkenin iç karışıklığına gitmesi kimsenin işine gelmez.
Üniversiteye giden, görünüşü hepimizin kendi kızları gibi aile kızı olduğu anlaşılan öğrenciler polisin copları ile dövülüyor. Yine hepimizin çocukları olan polisler yaralanıyor. Herkesin bulunduğu koltuklarda daha olgun açıklamalarda bulunması gerek.
Allah’tan idam yasası yok. Er ya da geç adalet yerini bulacaktır. Geçmişte geri dönüşü olmayan haksız yere idam edilen kararlar yaşanmıştı.
Tarih hiçbir zaman geçmişe gitmez, daima geleceğe gider. Türk milleti kendi geleceğini daima kendisi imar etmiştir. En büyük adalet ,Türk milletinin vicdanıdır.
Bir de tavsiyem , sosyal medya kullanıcılarına. Yapacağınız yorumlar küfür, hakaret olmadan sadece fikirleriniz ile olduğunda haklı iken haksız duruma düşmezsiniz. Unutmayın küfür ve hakaret ; kendinizi ifade edemeyenlerin baş vurduğu yöntemdir.
Cem Küçük, Rasim Ozan Kütahyalı, Nagihan Alçı gibi yargıda sonradan FETÖ’cü olduğu anlaşılan savcılarının baktığı davalarda TV kanallarında tutuklananlar hakkında kumpasa dahil olan bu kişiler o zamanlar bizim bilmediğimiz devlette bir görevleri vardı ise açıklanmalıdır. Yok eğer askerimizi kendi hapishanelerimizde esir alınmasına çanak tutmuşlar ise ; gereği neden yapılmadı ? Halen insanların sinir uçları ile oynamaya neden devam ediyorlar ? Hayatın olağan akışına aykırı olan bu durum halkı daha da isyan etmesine yol açıyor.
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih
Cem Küçük’ün ilk Türk basınına girmesi Rasim Ozan Kütahyalı ile tanışması ile başlıyor. Ergenekon ,Kumpas ve 3 Temmuz Fenerbahçe Şike Davalarında ön plana çıkmaya başlayan Cem Küçük, bir ara 2013 yılları arasında (Hükumetin terör örgütü FETÖ ile zıtlaşmaya başladığı yıllarda, daha ortada net bir ayrılık yokken ) Erdoğan hakkında ağır eleştiri yazıları da bulunuyor.
Cem Küçük , Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümü mezunu. Bugün yine TV programlarında mahkemelerden önce ekranlara çıkıp bir şeyleri açıklayan yorumcular arasında yer alıyor.
Milyonlar kendi iradelerine haksızlık yapıldığını düşünerek başlattıkları eylemlere , Cem Küçük dikine dikine yorumlarda bulunarak , aslında gizli bir kışkırtma içeren konuşmaları ile yer alıyor. Böyle durumlarda daha da kitleleri provoke edecek açıklamalar yapması, halkın muhatap bulamadıkları davalarda kendisi muhatap sebebi oluyor. Eski defterler açılıyor. Böyle olunca da linç yiyor.
Zaten insanların kuşkuları olduğu açık ; savcıdan önce böyle kişilerin açıklamaları da; davaları halk nezrinde daha da kuşkulu hale getiriyor.
İnsanlar öyle bir aşamaya gelmiş ki : kinini kusacak birilerini ararken, bu da çıkıyor insanı hayrete düşürecek açıklamalar yapınca hedef tahtasına oturuyor. Hakaretler , küfürler , aşağılamalar havalarda uçuşuyor.
Ben şahsen CHP'nin eylemlerini haklı bulanlardanım. Zira eğer milyonların desteklediği ve umut bağladığı İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra CHP bu geniş kitleyi kontrol etmeseydi , bugün ülke bambaşka eylemlerle boğuşacak idi. Şu an CHP kontrolünde eylemler sürüyor. Özgür Özel aslında binlerce insan topluluğunu kontrol ederek , risk alıyor. Çünkü bu tür eylemler yabancı istihbarat örgütleri ile yurtta derin yapılar , terör gruplarının kolaylıkla provoke edecek eylemlere dönüşme ihtimaline de açıktır. Eylemler CHP sayesinde şu anda gayet seviyeli, sakin bir şekilde yürütülüyor. Fransa’daki eylemleri hepiniz hatırlarsınız. Oradaki sokak eylemleri kontrolsüz bir şekilde çok daha az kalabalıklarla maddi manevi ülkelerine büyük zarar vermişti.
CHP’nin Saraçhane’deki mitingleri hükümletin arayıp bulamadığı bir önlem oldu aslında. Gezi eylemleri herhangi bir partinin kontrolünde değildi ve çok daha ağır sonuçları olmuştu.
Bir tavsiyem de Zonguldaklı politikacılara; 15 milyon insan, kendiliğinden hiç bir zorunluluğu yokken gidip bir siyasi partinin adayına oy kullanıyor ise orada kendilerine haksızlık yapıldığını düşündükleri bir şeyler vardır. Bu da tepkilerin patlamasına neden oldu.
Yerel seçimlerde zaten halkın iradesi CHP yönünde değişmişti. Son tutuklamalardan sonra ivme iyice açıldığı görülüyor. (Ben pazar günü yapılan ön seçimde kullanılan 15 milyon oyun genel seçimlerde 3 katı çıkacağını düşünenlerdenim. ) Bu zamana kadar halk iradesini referans gösteren Ak Parti yöneticileri sanki hiç bir şey yokmuş gibi daha da provoke edecek açıklama yapmalarından kaçınması gerekir. Ülkenin iç karışıklığına gitmesi kimsenin işine gelmez.
Üniversiteye giden, görünüşü hepimizin kendi kızları gibi aile kızı olduğu anlaşılan öğrenciler polisin copları ile dövülüyor. Yine hepimizin çocukları olan polisler yaralanıyor. Herkesin bulunduğu koltuklarda daha olgun açıklamalarda bulunması gerek.
Allah’tan idam yasası yok. Er ya da geç adalet yerini bulacaktır. Geçmişte geri dönüşü olmayan haksız yere idam edilen kararlar yaşanmıştı.
Tarih hiçbir zaman geçmişe gitmez, daima geleceğe gider. Türk milleti kendi geleceğini daima kendisi imar etmiştir. En büyük adalet ,Türk milletinin vicdanıdır.
Bir de tavsiyem , sosyal medya kullanıcılarına. Yapacağınız yorumlar küfür, hakaret olmadan sadece fikirleriniz ile olduğunda haklı iken haksız duruma düşmezsiniz. Unutmayın küfür ve hakaret ; kendinizi ifade edemeyenlerin baş vurduğu yöntemdir.
Cem Küçük, Rasim Ozan Kütahyalı, Nagihan Alçı gibi yargıda sonradan FETÖ’cü olduğu anlaşılan savcılarının baktığı davalarda TV kanallarında tutuklananlar hakkında kumpasa dahil olan bu kişiler o zamanlar bizim bilmediğimiz devlette bir görevleri vardı ise açıklanmalıdır. Yok eğer askerimizi kendi hapishanelerimizde esir alınmasına çanak tutmuşlar ise ; gereği neden yapılmadı ? Halen insanların sinir uçları ile oynamaya neden devam ediyorlar ? Hayatın olağan akışına aykırı olan bu durum halkı daha da isyan etmesine yol açıyor.
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih
