Türkiye’de hiç gündemden düşmeyen ve heyecanını bir an bile azaltmayan tek şey siyasettir sanırım. Parti içi seçimler, yerel seçimler, genel seçimler..v.s Herkes birini diğerinden daha çok önde tutar. Ben, yerel seçimleri daha çok önemser ve önde tutarım. Çünkü çevrem, çünkü mahallem, çünkü şehrim bu seçimlerde daha çok önemseniyor, daha çok hizmet görüyor .Yollar, park -bahçeler, kaldırımlar bakım onarım görüyor; beğensek de beğenmesek de heykeller ve anıtlar dikiliyor, güzelleşiyor.
Kimi yıkarak, kimi yıkmadan onaran kimi de var olanı korumaya çalışmalar hep bu yerel seçimlerde oluyor .Aday adayı zenginliği ve bunların ayağı yere basmayan vaatleri, nerdeyse yerine getirilmesi imkansız söz vermeleri hep bu dönemde oluyor. Tabi ki aralarında daha gerçekçi tespitler ve sorunların çözümü için getirdikleri önerileri ile öne çıkanları hariç tutuyorum. Ki bu aday adaylarının kimi esnaf, kimi bir meslek odası temsilcisi, kimi iş insanı, kimi memur ,kimi işçi kimi de mühendis. Ve hatta benim için çok kıymetli bir meslek olan öğretmendir bu adaylar. Ve sanki meslekler yarışı gibidir bu adaylık özellikleri. Ki bu durum beni çok rahatsız eder. Yarış meslekler arası değil ve olamaz da! Yani bu şehre mühendis lazım, mimar gerekli ya da illa kamuda görev yapan olmalı, illa esnaf olmalı sözleri samimiyetten uzak birilerinin dediklerini yapmaya hizmet edenlerin dayatmalarıdır. Bu şehre vizyonu olan, samimiyetli, iş bilirliği ve hatta herkeste mutlaka olması gereken, lakin çokça göremediğimiz dürüstlüktür olması gereken vasıflar. Birde bunlara halkın içinde gelenlerde olan sevecenliği varsa, kişisel komplekslerden uzak ise aranan kişi olur o zaman.
Lakin ,partilerin bahsi geçen bu meziyetlere çok önem verdiğini sanmıyorum. Ya bir milletvekilinin desteklediği, ya il veya ilçe teşkilatlarının halkın değil kendi isteklerini yerine getirebilecek adayları istemesi ve bu doğrultuda aday belirlemesine şahit oluruz. Bunu yaparken “anket” silahına sarılırlar mutlaka. Çünkü, nizamına göre yapılmayan uyduruk anketler ile istediği kişiye göre yön veren bir sistem var maalesef! Ve anti demokratik bir yapıya dönüşmüştür “anket sistemi” .Mücadelenin değil kavgaların olduğu bir ortamın oluşmasına sebebiyet verir. Halbuki partisine yaptıkları üyelerle övünenler ,nedense adayların belirlenmesinde üyelere güvenmez karşı çıkarlar bu seçim sistemine. Üç bin, dört bin üyem var diye caka atmasını bilenler lütfen en demokratik seçim olarak onlara güvenip onların tercihlerine saygı duymalı. Yoksa sizce kazanan kim olur? Onu bilemem ama aksi halinde kimin kaybedeceğini tahmin etmek hiçte zor değil! Eğer sandığı üyelerin önüne korsanız kavga olmaz, kırgınlık olmaz, dargınlık olmaz ,dedikodu olmaz! Seçilene de saygı olur, sevgi olur…
Unutmayın atama ile aday belirleyenler kırgınlıkları, kızgınlıkları, dedikoduları bertaraf edemez ve olumsuz sonuca razı olur, zararlarına da katlanırlar. Böyle durumlarda kendi adaylarına oy vermeyip köşeye çekilenleri de karşı partideki adaya da oy verdiklerini çok iyi biliyoruz. Geçmiş unutulmamalı!
Birde her seçim dönemi ortaya çıkıp adaylığını hak gibi görenler var .Bunlara çok lafım yok! Yalnızca sahnenin karşısına geçip kendilerine bir öz eleştiri yapmasını canı gönülden isterim doğrusu.
Ve kadın adayların hiçbir partide olmaması demokrasiye inanan, cinsiyet ayrımına karşı olan bizlere hiç yakışmıyor. Neden aday olmuyor, neden aday olma cesaretini gösteremiyorlar? Neden bir kadın başkanın şehrimizi yönetme fikrini ortaya atıp tartışmıyoruz? Suç bizde mi, kadınlarımızın cesaretsizliğinden mi? Halbuki özellikle şehrimizde iş alanlarında çok başarılı kadınlarımız var. Adlarını tek ,tek yazmaktansa sembolik olarak diyorum ki:” Ayşenler,Sedalar,Züleyhalar,Şükranlar,Ebrular,İnciler,Fatmalar….” Siz nerelerdesiniz? Biz nerelerdeyiz?
Siyasi düşüncelerimden arınarak önümüzdeki yerel seçimlere aday olunması hakkındaki görüşlerimi sizlere aktarmaya çalıştım. Nasıl bir adayı desteklerim sorusuna, demokrasiye inancımdan dolayı özellikle üyelerin seçtiği bir aday olmalı ,samimi ,vizyon sahibi, üretken ve dürüst olmalı diye cevaplıyorum….Kalın sağlıcakla.
Yerel yönetimlerde iş yapabilecek nitelikte olanların söz sahibi olmalarını umut ediyoruz, kaleminize sağlık...
Kendi üyesine güvenmeyen bir sistemin bulacağı yerel yönetici ne kadar hesap verebilir durumda olur şüpheli,aynı şeyi parlamento seçimleri için de düşünebiliriz.meselenin özü denge denetim mekanizması sağlıklı olur İsa milli gelirimiz artar yoksa ağlaşıp dururuz,yazılarını zevkle okuyoruz,selamlar
Tebrikler kardeşim.Kalemine sağlık.