Zonguldak'ın incisi Tersane Sahili, şehre nefes aldıran, denizin kokusunu yeşil yamaçlarına taşıyan güzel, küçük bir yer. Ancak son dönemde yapılan değişiklik, yani eski üst geçidin yıkılıp yerine dokuz katlı bir asansör inşa edilmesi, pek çok kişi için bir güzellik değil, tam aksine bir estetik hata olarak değerlendiriliyor.
Asansörün engelli vatandaşlar ve bebek arabalı aileler için erişim kolaylığı sağladığına şüphe yok. Merdivenli üst geçitler, hareket kısıtlılığı olanlar için gerçekten de büyük bir engeldi. Bu açıdan bakıldığında, asansörün işlevselliği tartışmasız. Ancak mesele işlevsellikten çok, görsel uyumu olmayan bir görüntü. İstenseydi başka alternatifler de vardı ve daha kolay, daha kullanışlı, daha ekonomik yapılabilirdi. Asansör bozulduğunda döne döne inen merdivenler ulaşımı ne kadar kolaylaştıracak bir de bunu düşünmeli.
Denizle buluşan, sakin bir sahil şeridinin ortasına dikilen dokuz katlı, betonarme bir yapı, pek çok Zonguldaklı için sahile yakışmayan, adeta "göz tırmalayan" bir görüntü oluşturuyor. Sahilin doğal silüetini bozan, deniz manzarasını kesen bu yapı, kentin estetik dokusuna uymayan bir yabancı gibi duruyor. Modern mimarinin her zaman her yere uymayacağının, özellikle doğal ve tarihi dokuya sahip bölgelerde dikkatli olunması gerektiğinin somut bir örneği oldu maalesef. Bu tür işlerde yöre insanının onayını almakta fayda var diye düşünüyorum. Yapılan hataların geri dönüşümü çok zor çünkü.
Mademki yapıldı, görselliğini doğanın renkleriyle boyayarak gözden biraz olsun düşürülmeli. Yani göze batması biraz olsun azaltılmalı. Beton haliyle kaldıkça, her bakana güzel (!) sözler söylettirmeye devam edecek yoksa!.