Karadeniz'in yemyeşil ormanlarıyla çevrili Zonguldak' ın şirin ilçesi Devrek'te, Devrek bastonunun hikayesi, ustaların el emeği ve sevgiyle şekillendirdikleri bastonların sırlarına dayanıyor. Devrek'te baston sadece bir değnek ya da aksesuar değil, ayrıntılı bir geleneğin, ustalıkla işlenen sabır ve zarafetin göstergesidir de.
Baston ustası Hakkı Usta'nın yaptığı bastonlar, güzel ve incelikli işçiliğiyle herkesin dilindeydi.
Çocukluğundan beri babasından öğrendiği baston yapma sanatını, her fırsatta biraz daha ileri taşıyarak devam ettiriyordu.
Hakkı Usta, baston yaparken ona bir hikaye işlemeyi gelenek haline getirmişti.
Bir gün, ilçeye, tanımadığı yaşlı bir adam geldi. Üzerinde ağır bir yük taşır gibi eğilerek yürüyen bu adam, yürümekte hayli zorlanıyordu. Yoluna çıkan baston dükkanının önünden geçerken Hakkı Usta, adamın zorlandığını fark etti ve hemen dışarı çıkıp onu bir sandalyeye oturttu .
“Uzun bir yoldan gelmiş gibisiniz, hele bir soluklanın” dedi, yumuşak bir sesle. Adam sözüne yorgun bir ifadeyle başladı.
“Evet, doğru. Eskiden dağlarda, tepelerde yürür, sürekli gezerdim. Ama bu ayaklar beni artık taşıyamıyor, yürümek bana çok zor geliyor ” diyerek devam etti.
"En son altı yaşımda gördüğüm baba memleti Devrek'i son kez görmek istiyordum. Geldim. Dedi"
Uzun uzadıya dertleştiler.
Hakkı Usta, adamın sözlerinden çok etkilendi ve ona özel bir baston yapmaya karar verdi. Günlerce çalıştı.
Bastonu, Karadeniz'in dalgalarını, dağlarının heybetini ve ağaçlarının direncini sembolize eden motiflerle süsledi. Sapına, bir ağacı andıracak şekilde dokular işledi; baston, yalnızca bir yürüme aracı değil, bir destek, bir yol arkadaşı olabilirdi artık.
Baston tamamlandığında, ilçenin bir otelinde kalan adamı atölyeye davet etti.
Hakkı Usta bastonu uzatırken, “Bu baston sana yürüyemediğin yolları, eski günlerdeki gibi koluna girip yürüdüğün dostunu hatırlatacak” dedi.
Adam bastonu eline aldığında, o ana kadar hissetmediği bir güç ve huzuru hissetti. Bastonun işçiliği, onun sadece bir ağaç parçası değil, adeta yaşanmışlıklarla dolu bir eser olduğunu gösteriyordu.
Bu bastonla attığı her adımında Hakkı Usta'nın bastona dokunuşlarını, Devrek'in kızılcık ağaçlarının gücünü ve baston ustasının marifetli, yardımsever hallerini düşünecekti hep.
İyi ki gelmişti .
Gülden Işık