Evet. Cumartesi günü, yıkılmasın dediğim Fevkani’nin önünde şiirimi okudum, içimi döktüm diyerek rahatladım mı ki? Hayır! Ahım, yaşadığım sürece benimle birlikte hep yaşayacak; isterse yerine Babil'in bahçeleri yapılsın. İsterse yerine bir sürü süslü köprüler dizilsin; gideni geri getirmeyecek maalesef
"Hayır" diyenlerin itirazı, muktedirlerin yangından mal kaçırır gibi olmaz yıkımlara imza atarak Zonguldak' kimliğinin yok edilmesine, Cumhuriyet izlerinin silinmesine harcanan maksatlı, menfaatçi çabalaradır. Olmaz yıkımları onaylayanlar, "şehrin önü açılsın, yenilik gelsin, kamburdu, çürüktü vs " diyerek " yıkılmasın " diyenleri anlamayanlar hoşlukla yıkımı izleyebilirler elbette.
İşin rengini iyi bilenlerin hiç de hoş izlemeyecekleri malûm; yazıp çizmeye, belgelemeye, hak aramaya devam edeceklerdir; çeliğin çürümediğini göstermek boyunlarının borcu olacak çünkü.
Bu şehirde doğup burada yaşayan, ölüsü, dirisi burada olan, şehrinin acısı, kederiyle hemhal olup, kimliğinin ne demek olduğunu iyi bilenler, anılarının izlerinde yürümenin, kültür mirasının şehre kattığı değerin farkında olanlar da "hayır" diyenleri anlıyorlardır.
Ne diyelim; Şehrinin sesine kulak tıkayanlara hayırlı olsun diyelim! Haram yenilen lokmalar boğazlarına dizilsin diyelim. Güzellik uğruna yüzünü değiştirip tanınmaz hale gelen yüzler nasıl kimliksizleşiyorsa, o hale gelecek şehrime şimdiden geçmiş olsun diyelim.
Seçim zamanı, " bize oy vermezseniz köprü böyle kalır" diyeceklere "hadi oradan" diyelim. Çantada keklik görerek kendi cenahının sözlerini kulak arkası edeceklere de "hadi oradan" diyelim.
Birbirimizi daha iyi görelim. Daha iyi duyalım. Daha iyi anlayalım. Partici olmak, ocu, bucu olmak şehrimize hiçbir şey vermedi. Vereceği de yok!
Biz eski kafalılar böyleyiz işte; beklentisiz, karşılıksız sevdiğimiz için ne baş olmak istiyoruz, ne de olmamız isteniyor.
Konu nereden nereye geldi yine.
Yazıma; bugün yanımda olan, uzakta da olsa mesajları, telefonlarıyla ses veren, canlı yayın yaparak, yazarak katkıda bulunan gazetecimiz Mustafa Özdemir ve Sermet Aksu'ya, tüm Zonguldak sevdalısı yüreklere teşekkür etmek için başlayacaktım sözde. Uzadı gitti sözüm... Af ola. Ve hepinize çok teşekkür ediyorum yeniden. Varlığınız var olsun hep
Resmen bir ucube, sizden fazla chpli sizden fazla atatürkçü sizden fazla cumhuriyetçiyiz
O dere taşkın dere ve o köprü dereden ne tür tehlike gelirse gelsin şehirin akışı yukarıdan mahalleleri birbirine bağlayarak devam etsin diye inşa edilmiş hurda yığını filanda deil teknik bir bakımla 100 yıl daha hizmet ederdi
Hurdaya kültür mirası diyorsunuz. Altındaki esnafa bedava dükkan olmaktan başka hiçbir işe yaramayan hurda yığını. Bırakın artık şehrin önünü açın. Bir Halk partili olarak Zonguldak a böyle bir iyilik yapan adama oyumu vereceğim. Bu işi başka kimse beceremezdi. Sevgiler