Son günlerde gerek sosyal medyada gerekse haber kanallarında İsrail’i protesto etmek için bir kahve dükkanlar zincirini protesto eden insanlar görüyoruz. Bazen bir siyasi partinin bazense bir derneğin üyeleri bir araya gelip yapıyor bu protestoyu.
İşletmeye gidip sipariş vermeden oturup eylem yapanlar var, içerde oturan insanların kahvelerini zorla alıp dökenler var, pankart yaptırıp elinde Türk kahvesi ile gidenler var. Yani ne ararsan var.
Tabi ki bir zulmü protesto etmek en doğal haktır!
Ancak ayağında protesto ettiğin ülkenin ürettiği ayakkabı, üzerinde o ülkede dikilmiş elbise, kolunda o ülkenin markalı saati ile yapınca o eylemi gerçekten enteresan ve komik bir durum ortaya çıkıyor.
Ülke olarak zaten protesto etmeyi de pek becerebildiğimiz söylenemez. Örneklerle açıklayayım izninizle…
***
Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında Rahip Brunson'un iadesi ile başlayan ve doların yükselmesi ile devam eden gerginlik karşısında ülkemizde boykotlar yaşanmış ve bazı vatandaşlarımız Amerikan markası telefonlarını kırarak ABD'ye ciddi bir mesaj göndermişti!
Doların yükselmesi karşısında sahte dolarlarını kameralar önünde önce tükürerek aşağılayan ve sonrasında da o sahte tükürüklü dolarları ateşe veren insanlar olmuştu!
Hollanda ile aramızdaki siyasi krizin sonucunda bazı vatandaşlarımız ellerine aldıkları portakalları hunharca keserek yine ilgili yerlere sert mesajlar göndermişti!
İsrail’in Filistin’e açtığı her savaş sırasında marketlerden yüzlerce belki binlerce kola alıp kolaları yollara dökerek yine bu masada bizde varız demiştik. Hatta protesto etmek için o kadar çok kola alınmıştı ki adamların hissesi o haftayı zirvede geçirmişti.
Yine zamanında bir valimiz İsrail’i protesto için katıldığı bir etkinlikte kola içmemiş, onun yerine aynı markanın diğer ürünü olan fanta içerek İsrail’i bile şok etmişti.
Üreticilerimiz de protesto haklarını bu işin hakkını vererek kullanmıştı. Kuru üzüm fiyatlarını protesto için kuru üzümleri musalla taşına yatırıp cenaze namazını kılanda olmuştu, süt fiyatlarını protesto için küvette süt banyosu yapan da!
Çin’de ki Uygur Türklerine yapılan zulmü protesto için Çinli diye Koreli insanları dövmüşlerdi Sultan Ahmet Meydanı’nda… Yine başka bir grupta Çin Lokantası diye Türk işletmecinin dükkanını dağıtmıştı.
Çılgınlık bitmiyordu protestolarda!
Ermenistan’a tepki için Ermenistan bayrağı yakmaya çalışan bir grup yanlışlıkla mı cahillikle mi bilemiyorum ama Kolombiya bayrağı yakmıştı mesela!
Fransa ile yaşanan gerginlikte Fransa Ligi maçlarını iddia bülteninden çıkarıp Fransa’ya ciddi anlamda zarar vermiştik!
İtalya’nın terörist başını vermek istemediği günlerde Türk markası Bellona’yı İtalyan zannedip koltuklarını yakmıştı yine bir vatandaşımız!
Noel Baba’yı bile protesto etmiştik milletçe. Bu uğurda şişme Noel Baba’yı bıçaklayanlar mı ararsın, yoksa sokak ortasında Noel Baba elbiseli birini Yeniçeri Askeri elbiseli birine kovalatanı mı?
***
Protesto en doğal haktır!
Ancak senin benim bir süreliğine tüketmeyeceğim bir gıda veya eşyayla olmaz!
İçmeyeceğin içecekle, kullanmayacağın eşya ile koskoca devletlere ne kadar zarar verebilirsin?
Bırakın böyle saçmalıkları!
Haydi, kendiniz kullanmayın protesto edin ama başkasına karışmayın; çünkü böyle bir hakkınız yok!
Mesela sizin içmeyin dediğiniz kahve markasının dünyada en çok şubesi olan ülkeler sıralamasında 2. sırada olduğumuzu biliyor musunuz?
Mesela siz “kola içmeyip darbe vuralım” derken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın o markaya yatırım teşviki verdiğini biliyor musunuz?
Mesela protesto ettiğimiz İsrail’e kuşatma başladıktan sonra hala Türkiye’den sebze meyve gittiğini biliyor musunuz?
Bilmiyorsanız daha çok meyve bıçaklar, daha çok yollara içecek dökersiniz!