Yıllardır, tüm stratejik madenlerimizde olduğu gibi… Çok uluslu talan politikasının yeni bir senaryosunu da…
Bugün Nadir Toprak Elementleri üzerinde izliyoruz…
Sayın Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, Bloomberg'in 'Türkiye nadir elementler için ABD ile görüşüyor' iddiasını gündeme taşıdı…
'Yalvarıyorum' diyerek nadir elementlerle ilgili şöyle konuştu:
"Erdoğan'a mani olun...
Türkiye nadir elementlerle ilgili ayağa kalkmalıdır...
Erdoğan kendi geleceği için bu ülkenin geleceğini satamaz…
Sattırmamalıyız...
AK Partililere de çağrımdır. MHP'lilere de çağrımdır...
Millete şikayet ediyorum..
Nadir elementler Türkiye'nin geleceğidir...
Trump'a verilemez. Sahip çıkalım, sattırmayalım."
Sayın Deniz Yavuzyılmaz da…
AKP’nin amacı, milli servetimiz olan nadir toprak elementlerini ülkemizde zenginleştirmek değil, bu paha biçilmez madenleri cevher halinde ucuz fiyattan ABD’ye peşkeş çekmek... Zira 2025 itibarıyla hâlâ endüstriyel tesis kurulumu konusunda bir ilerleme yok" ifadelerini kullandı...
Bakmayın bugün için, iktidarın yalanlamasına…
Nadir toprak elementlerine ulaşmak isteyen emperyalist ülkeler, gözlerini bu rezervlerin bulunduğu topraklara dikmekteler…
Ukraynada son yaşananları unuttunuz mu…?
Sayın Özgür Özel ve Sayın Deniz Yavuzyılmaz’ın vurguladıkları durum çok ciddi gerçekten…
Yıllardır, madenlerimizi peşkeş çeken iktidar’ın, gelecek kuşakların mutluluğundan ve refahından çaldığını çok iyi biliyoruz…
Bugün için yapılan tüm uyarıları dikkate almalıyız…
Bu sadece bir enerji ya da teknoloji meselesi değil...
Bu, doğrudan sömürü ve sınıf meselesidir...
Çin’in nadir toprak elementleri pazarında güçlü bir aktör olması, ABD başta olmak üzere Batılı kapitalist merkezleri yeni kaynak arayışına yöneltiyor…
Zaten, ABD, Ukrayna da olduğu gibi, Beylikova NTE’yi de, Çin’e karşı, koz olarak kullanmak istiyor…
Bunu tüm dünyada nasıl yapıyor…?
Darbeyle, rejim değişikliğiyle, iç savaşla, hükümet mühendisliğiyle, diplomasi görünümlü tehdit politikalarıyla...
Ortadoğu’da yıllardır süren kanlı senaryolara bakın…
Hepsinin arkasında, stratejik madenlere sahip olma yarışı var...
Bu yarış, yalnızca Batılı devletlerin diplomatik manevralarıyla sınırlı değil.
Rio Tinto, BHP Billiton, Glencore gibi küresel maden tekelleriyle, Lockheed Martin, General Electric, LG, Samsung gibi teknoloji devleri de bu işin başrolünde…
Bu şirketler için halklar yalnızca “engel”…
Doğa ise “ham madde deposu”…
Türkiye de bu sömürgeci projelerin dış halkası haline getirildi…
“Yerli ve milli” yalanlarıyla pazarlanan özelleştirmeler, maden yasaları, “süper yetki” düzenlemeleri aslında bu uluslararası plana hizmet ediyor…
Bugün Anadolu’nun dört bir yanında doğaya, emeğe ve yaşam alanlarına karşı yürütülen saldırıların gerisinde, yalnızca yerli sermaye değil, emperyalist madenci şirketlerin yönlendirdiği çok uluslu bir talan planı var…
Eğer gerçekten bu ülkenin, madencilik ve enerji bağımsızlığı ise mevzu…
Yapılacak şey açık:
Bütün madenler kamulaştırılmalı.
Planlı, kamu yararını esas alan, emekçilerin güvenliğini ve sağlığını merkeze koyan bir madencilik politikası oluşturulmalı…
Ama bu iktidarın bunu yapamayacağını biliyoruz...
Çünkü bu düzenin kurucusu onlar…
Onlar halkın değil, holdinglerin vekili, hatta bizzat o holdinglerin kendisi…!
Bugüne kadar doğaya, insana, tarihe tek bir hayrı olmamış, vekiller, bakanlar var…
Ama tek bir kişi bile halkın temsilcisi değil..!
Bilim insanı değil...! Yerel halk değil...! Köylüler değil…!
Yasadaki cümleye bakın…
“İzin vermeyen kurumlar arasındaki ihtilafları kamu yararı gözeterek çözmek.”
İktidar için, kimdir kamu..?
Tabii ki patronlar..!
Şimdi…
2025 tarihi itibariyle, dağarcığınızda olsun diye NTE ile ilgili, tarihsel ve bilimsel kısa bir özet yapmak istiyorum…
Biraz da, bilgi kirliliği olduğunu düşünüyorum…
Rezerv konusunda da, net bilgiyi paylaşıp…
Türkiye’de Nadir Toprak Elementleri (NTE) İçin Stratejik Yol Haritası ne olmalıdır…?
Sorusuna da, naçizane cevap vererek yazımı sonlandırmak istiyorum…
Nadir Toprak elementleri(NTE), kimyasal, manyetik ve optik özelliklere göre, benzer özellikler gösteren 15 tane lantanit ile itriyum ve skandiyumdan oluşan 17 elementtir…
NTE zenginleşmeleri, önem sırasına göre, Beylikova/Eskişehir ve Kuluncak-Başören/Malatya cevherleşmeleri ile Keban/Elazığ ve Divriği/Sivas cevherleşmeleridir…
Türkiye de yer alan en önemli NTE yatağı Beylikova/Eskişehir yatağıdır…(Kaplan/MTA 1977)
Ruhsat sahibi Etimaden İşletmeleri G.Müdürlüğü, 2015/2019 yılları arasında, sahada yeniden rezerv ve teknolojik çalışmalara yönelik, detaylı bir çalışma gerçekleştirmiştir…
Bazı lokasyonlarda700/800 m. olmak üzere, ortalama 400 m. civarında,toplam 125 bin m.’nin üzerinde sondaj ve 58 bin’in üzerinde analiz gerçekleştirilmiştir…
Sahadaki 4 sektörden, pilot tesise(1.200 ton/yıl kapasiteli), günlük yaklaşık 3 ton, yıllık yaklaşık 1000 ton tüvenan (Maden sahasından çıkarılmış fakat üzerinde hiçbir cevher hazırlama işlemi yapılmamış cevher) besleniyor…
Toplam NTE Oksitleri miktarına göre rezervler…(Kaynak USGS 2024)
1-Çin 44 milyon ton/2-Vietnam 22 milyon ton/3-Brezilya 21 milyon ton/4-Türkiye 12 milyon ton
/5-Rusya 10 milyon ton/6- Hindistan 6,9 milyon ton/7-Avustralya 5,7 milyon ton
(Kaynak: Diğer ülkeler için,USGS 2024) (Türkiye için)
Neden 694 milyon tonu, baz almıyoruz…?
Neden 12 milyon ton…?
Çünkü 694 milyon ton dedikleri toplam maden cevherinin miktarı…
Oysa NTE hesaplamalarında, Toplam “NTE OKSİT” miktarına bakılmalı…
694 milyon cevherin içindeki NTE oksit tenörü ortalama % 1,74.
694 milyon ton ile 1,74 % yi çarpmamız gerekiyor..
Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz 12 milyon ton buradan geliyor.
Çin, dünya NTE toplam oksitlerinin (17 ADET NTE nin toplamını ifade ediyor) %70 ini tek başına topraktan çıkarıyor..
NTE’ lerin işlenmesi Nd, Pr, Tb ve Dy oksitleri elde etmede ise neredeyese dünya üretimin %90 nını, bu oksitlerin metale çevrilmesi sürecinde de neredeyse %95 ine hükmediyor...
ABD bu işlemde hala Çin’e bağımlı..(O yüzden tüm NTE’lere sahip olmak istiyor)
Neden metale çevrilmesi gerekiyor..?
Oksit formunda satmaya kalkarsanız hem çabuk nemleniyor hem de mıknatıs üretme süresinde oksiti fırına dökemezsiniz illa demirli bileşiklerle tepkimeye girmesi için Metal form gerekiyor...
NTE’ leri ve Florit, Barit ve Toryumu birbirlerinden ayırabilmek için çok fazla, kimyasal, sülfürük asit ve su gerekiyor...
Bu da doğaya gerçekten çok büyük zarar veriyor…!
Etimaden Beylikova Pilot tesisi, 1.200 ton/yıl cevher işleyecek şekilde kuruldu…
Cevher yapısı bastnazit. Ayrıca Florit ve Baritte bulunmakta...
Yaygın olarak cevher tenörü % 2 NTE civarında(Ort.1,74)
Tesiste kalsinasyon, kırma, yaş öğütme, hidrosiklon, flotasyon, liç ve çöktürme ünitelerivle, laboratuvar bulunmakta..
SX yani solvent ekstraksiyon kısmı yok…(Pilot tesiste NTE ayrı ayrı değil, konsantre şekilde elde edilebiliyor…)
Şu anda cevher zenginleştirme ve liç parametreleri için, Hacettepe /ODTÜ ile proje yürütülüyor...
Ayrıca yurt dışı bazı firmalarla, solvent ekstraksiyon (çözücüyle sıvı/sıvıyı ayrıştırma) ve cevher zenginleştirme ile ilgili proje yürütülüyor...
Cevher kompleks olduğu için zenginleştirme kısmında sorunlar yaşanıyor...
Florit ve Baritin flotasyon ile ayrıştırılmasında da güçlükler yaşanıyor…
Bu şekilde zenginleştirilmeden liçe girilirse, maliyetler çok yükseliyor ve atık miktarı fazla oluyor…
Ayrıca cevher toryum içerdiği için radyoaktif…
Şu an orada, iktidarın hayallerinden bağımsız, Etimaden çalışanı arkadaşlarımız, tüm özveriyle çalışmalarına devam ediyor….
Emeklerinin karşılığı Trump’ a hediye edilmemeli…
Kullanım alanlarına gelince, son günlerde bir çok değerli uzman yazıyor çiziyor…
Ben de tekrara girmiyorum…
Sosyal medyadan da bakabilirsiniz…
Sonuçta Strateji ne olmalı…?
Nacizane, cevaplayarak, yazımı sonlandırmak istiyorum…
Türkiye’de Nadir Toprak Elementleri (NTE) İçin Stratejik Yol Haritası
- Türkiye’deki Tüm NTE Varlıklarının Belirlenmesi:
(MTA/Etimaden ortaklığıyla) Ülke genelinde mevcut ve potansiyel tüm nadir toprak elementi (NTE) maden varlıkları tespit edilmeli, rezerv miktarları, tenörleri ve ekonomik işletilebilirlikleri ortaya konmalıdır … - Yerel Üretim-Araştırma yetkisi Etimaden G.Müdürlüğü üzerinden devam edilmesi:
Halen, Etimaden G.Müdürlüğü’ne bağlı, BEYLİKOVA FLORİT, BARİT VE NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ, NTE üretim faaliyetlerini yürütmektedir... Gerek yerli, gerekse uluslararası bilim insanlarıyla,Üniversitelerle ve kurumlarla iş birliği süreci devam etmelidir… - Öncelikle Çin Hükümeti ile İş Birliği Olanakları Araştırılmalıdır:
Çin, NTE üretim zincirinde rafinasyon ve metalizasyon aşamalarında küresel lider konumundadır… Diğer ülkeler cevheri çıkarsa da, oksit veya metal formuna dönüştürme kapasiteleri henüz sınırlı düzeydedir. Bu nedenle, Çin ile olası teknoloji transferi veya ortak yatırım fırsatları diplomatik düzeyde araştırılmalıdır... - Tedarik Zincirinin Türkiye’de Oluşturulması:
Yapılacak anlaşmalar, yalnızca cevherin üretilip yurt dışına gönderilmesini değil…
Tedarik zincirinin tüm katmanlarının Türkiye’de inşa edilmesini içermelidir...- NTE işleme tesisleri,
- Laboratuvarlar, (Yapmaya çalışanlar var ama çok yetersiz, emekleme aşamasında)
- Kalıcı mıknatıs üretim fabrikaları,
- Bu mıknatısların kullanıldığı sektörlerde (örneğin rüzgar türbini üretimi) yerli üretimin teşvik edilmesi,
- Her ne kadar Avrupa ve ABD’de bu alandaki girişimler henüz yeni olsa da, kalıcı mıknatısların geri kazanımına yönelik araştırma, geliştirme ve mevzuat çalışmalarının Türkiye’de ivedilikle başlatılması gerekmektedir.
Mevcut durumda MTA bu konuda çalışmalar yürütmektedir; ancak geri dönüşüm hammaddesine erişimde ciddi zorluklar yaşanmaktadır.
Türkiye’de hurdaların türlerine göre sınıflandırılmasına ilişkin bir sistem bulunmamakta, elektronik atıklar genel başlık altında toplanmakta ve bu atıklarda kalıcı mıknatıs içeriği belirsiz kalmaktadır. - Bu nedenle, hurda yönetimi, atık sınıflandırması ve nadir toprak elementi içeren bileşenlerin ayrıştırılması konularında mevzuat düzenlemeleri yapılması, geri kazanım süreçlerinin etkin şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.























