19 Ekim 2024 Cumartesi günü…
TMMOB 70. yıl etkinliklerinde, Sayın Kaya Güvenç abimiz…,
Kürsüye çıktığında…,
Lafı evelemeye gevelemeye gerek yok…!!!
Herşeyi her koldan planlı ve bilerek, tasarlayarak yapıyorlar …!!!
1950 yılından beri, tek hedefleri Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak diyerek konuşmasına son verdi…
O günden beri iki haftadır, kendi kendime soruyorum.!!!
İktidarın 22 yıldır ülkeyi “yönetiyor” ya da daha doğru bir tanımla laik cumhuriyeti, elini kolunu sallaya sallaya tasfiye edebiliyor olmasının asıl nedeni ne olabilir…???
Bu tasviye cesaretinin nedeni mevcut durumu görmeyen ya da görmeyi reddeden bir nevi teslim olmuşluk mu acaba…???
Oy alacağını zannederek, laik cumhuriyet ideolojisinin yıpratılma hastalığının başlangıcı aslında yeni mi…?
Yoksa çok eskiye mi dayanıyor…???
Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 seçimlerinin hemen ertesinde yayınlanan Yaprak gazetesinde…
“Seçimler Bitti” başlığıyla bizzat Orhan Veli, şöyle bir yazı kaleme alıyor…
Demokrat Parti, Halk Partisini büyük bir bozguna uğrattı...!!!
Oysaki Halk Partisi halkı kazanacağını umarak, fikirleriyle, prensiplerinden son zamanlarda ne fedakarlıklar etmişti...
Bütün yayınlarına göz yumulan din dergileri, okullara konan din dersleri, yeniden açılan İlahiyat Fakülteleri, İmam, Hatip Kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlanan imtiyazlar, her tür irticaa tanınan haklar…
“Hiçbiri, hiçbiri kar etmedi. Halk Partisi kaybetti…!!!”
Aradan yıllar geçiyor…
Deniz, mahkemede, dar ağacına gitmeden önceki son savunmasında…;
14 mayıs 1950 tarihini, Türkiye’nin tarihi bir dönümü olarak nitelendiriyor…
Aynen şöyle diyor…
Ulusun tarihinde ilk defa seçimle iktidar değişikliği oluyor. Bu tarih bize göre Amerikan emperyalizminin Türkiye’de seçimle iktidara gelmesidir….
Türkiye’nin madenleri, petrolü 1950 tarihinden sonra Amerikalılara peşkeş çekilmiştir….
1940’ların ikinci yarısında başlayan “değişimin/dönüşümün” hangi ana kırılma noktalarıyla nasıl bir süreçte gerçekleştiğini, bugünlere nasıl gelindiğini ve kuruluştan günümüze elde ne kaldığını hep beraber görüyoruz…
Bu ülkeyi, 1950 yılından bugüne, 74 yıldır, aynı anlayış ve türevleri yönetiyor…!!!
Aralarda darbeler, koalisyonlar olsa da, aynı anlayış her zaman hakimiyetini korumuştur…
Bizim ülkemizde ne yazık ki meclisteki mevcut siyasi partiler’in mücadelesi, “üzüm üzüme baka baka kararır” sözüne uygun biçimde yürüyor…
Aslında tüm partiler’in kendi siyasi ideolojilerine, ekonomik, idari prensip ve programlarına bağlı kalmaları gerekirken…
İktidarda kalmak ya da iktidara gelebilmek için, görünüşte bütün ülkeyi ve anlayışları temsil etmek gibi siyasal tekelcilik saçmalığına giriyorlar…
O halde ne yapacaksın…???
Lafı eveleyip gevelemeyeceksin…!!!
Üzüme bakıp kararmayacaksın…!!!
“Başkası olmayacaksın…!!!
Kendin olacaksın…!!!
O zaman herşey çok daha güzel olacak…!!!”