Değerli Okuyucularım,
Bir iki gün önce, bir yandaş kanalda, Ankara’yı parsel parsel satmak, Ankaralıların milyarlarca parasını dinozor parkı yapma gibi işlerle çarçur etmekle ünlü eski bir belediye başkanının mahdumunu izledim.
Birçok benzerleri gibi baba kontenjanından iktidar milletvekili de olan yakışıklı mahdum, önündeki, belgeler olduğunu söylediği bir tomardan biraz az görünen kağıtları tek tek ekrana getirerek; belediye, makam ve isimler de vererek, Muhalefetin yönetimindeki belediyelerde, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında yapılan akraba, partili, eş dost atamalarını saymakla bitiremiyordu.
Güzel sunucu da, sık sık araya girerek “ bu kadar da olmaz ki! baldızını da mı şereflendirmiş?” gibi sözlerle anlatıma heyecan katıyordu. Programının sonunda “Şimdilik bu kadarı yeter. Daha sonraki programda devam ederiz!” sözlerinden saymalarını sürdüreceği de anlaşılıyordu. (Bu arada, Ana Muhalefet Partisi Genel Merkezinin, seçimler sonrasında, yönetimindeki belediyelere gönderdiği,” Genel Merkezin bilgisi olmadan atamalar yapmayınız” içerikli bir genelgeyi, sanki “akraba, eş, dost atayınız” talimatı vermiş gibi, defalarca ekrana getirip yorumlar yapması da ilginçti!)
Her akşam haber kanallarında izlemekte olduğumuz tartışma programlarında ve yazılı ortamlarda da, iktidar yanlısı birçok makamlı, makamsız akademisyen, gazeteci ve uzmandan bu konularda, iddialar, şikayetler ve haberler, görmekte, duymaktayız. Ancak, bu tür atamaların, Mahdumun devamının olduğunu söylediği ve kendisine göre belgeler göstererek anlattıkları kadar büyük boyutlarda olduğuna inanmak çok zordu.
Zira, bu dile getirilen iddiaların çok az bir bölümü bile, sırf akrabalık bağları; partili, eş dost kayırmaları ile yapılmış olsa bile, bu yapılanların, muhalefetin kendisi ve ülkenin geleceği için çok kötü sonuçları olacağını en iyi bilmesi, takdir etmesi gerekenlerin bu tür işleri yapanlar ve yapılmasına izin verenle olacağına kuşku yoktur.
Liyakatı, hukuku, adaleti ağzından düşürmeyerek; “ Buralar, akrabaya, partiliye, dosta, ahbaba, makam, işsizlerine iş bulma yerleri değildir.” diyerek seçim kazanan, umutsuzlara umut olan bir partinin ve belediye başkanlarının bu tür yanlışlar yapmasına, yapılmasına izin verilmesine inanmak da zordur.
Değerli Okuyucularım,
Siyasetin içinde, kenarında olan bazı değerli arkadaşlarımız, dostlarımız,
“Ana Muhalefet, kurultay öncesinde ve sonrasında partide yaşanan ayrışmalar, küskünlükler nedeniyle, %25 dolayında olduğu söylenen oy tabanının çok altına düştüğü bir zamanda bu yerel seçimlere girmiştir. Seçilen adayların belirlenmesinde oy ve söz sahibi olanlar, o dar tabandan çıkıp, çıkarılıp seçilenlerdir. (Bu gün bir seçim olsa, bazılarının listelerde yer bulanları ve sandıklardan çıkmaları çok zordur.)
.Seçimlerde fazla başarılı olacaklarına inanılmadığı için, başkanlıklara ve belediye meclislerine, iktidar partisinde olduğu kadar çok sayıda aday başvuruları da olmamış; bu nedenle de, seçimlere giren adaylar bu az sayıda başvurular arasından olmuştur. (Ayrıca bazı büyükşehir belediyeleri dışında, yıllardır iktidarda olmadığı için, nitelikli ve siyasete istekli fazla kadrolara da sahip değil idi.)
Buna benzer ana nedenlerle, bu yerel seçimlerde de, yeni seçilen belediye başkanlarının birçoğunun, iyi niyetli ve dürüst kişiler olmuş olsalarda yeterli deneyime ; belediye meclis üyelerinin bir çoğunun da yeterli niteliğe sahip olduklarını söylemek zordur.” mealinde değerlendirmeler yapmaktadırlar.
Tanıdık, bildik yakın ve uzak çevremden gördüklerime ve duyduklarıma dayanarak ben de bu değerlendirmenin doğruluğuna inananlardanım.
Şimdilerde, onların hatalarını, açıklarını, yanlışlarını yakalamak, parti yönetimi ile başkanlar arasına nifak sokmak, iftiralar üretmek, algı oluşturmak için uğraşan, bu konularda her yolu kullanabilecek pek çok kişinin, kuruluşun, örgütün olduğunu en iyi muhalefet yöneticilerinin ve seçilmiş olanların bilmesi gerekir. Başarılarından kimlerin sevinip mutlu olacağını; başarısızlıklarından da en fazla kimleri sevineceklerini, mutlu edeceklerini de yine en iyi onların bilmeleri gerekir.
Görevin de gereği olarak; muhalefetin, bu yerel yönetimlerde başarısız olmalarından mutlu olacakları sevindirmemek, başarılarından mutlu olacakları, ümit bağlayanları üzmemek için,
. Mahdumun iddia ettiği i türden "nepotizim" denilen yandaş kayırmacıkları ,çıkar ilişkileri ve işleri konusunda çok hassas olunması; bu konularda takdir haklarını kullanma yerine, önceden belirlenmiş objektif atama, görevlendirme kriterlerine uyulması,
. Şeffaflığa, özen gösterilmesi; haktan adaletten ayrılınmaması,
. Parti örgütlerinin ve belediye başkanlarının, milletçe müzmin hastalığımız olan adına torpil denilen haksız, kayırmacı talepler konusunda, (bu dönemde olsun!), direnmeleri, (İştahlarını gelecek genel seçimleri kazanma sonrasına saklamaları!)
.Parti Genel Merkezinin, partinin yönetimlerindeki belediyelerde, her türlü haksızlıkların, hazımsızlıkların, hukuksuzlukların, israfların olmaması konularında denetim, gözetim, uyarı, koordinasyon gibi konularında (oluşturulmadı ise) etkin mekanizmalar oluşturulması, uygulanması,
.Parti yönetiminin bu tür icraatlarının yönetimin görevi; başkanların da partili başkan olmanın gereği olarak görülmesi, (Yakın geçmişte, büyük, büyük belediye başkanlarının “malzeme yorulması “ bahanesiyle, gözlerinin yaşına bakılman görevden alınmalarının hatırlanılması!),
Tüm kamu yöneticilerimizin başarılarından mutlu olacak, başarısızlıklarından üzüntü duyacak, ülkesini, milletini seven her vatandaşımız gibi benim de en içten dileğimdir.
Sonuç olarak, özellikle hiçbir muhalefet yetkilisinin, belediye başkan ve meclis üyesinin kendilerine ümit bağlayanların ümitlerini boşa çıkarmaya, başarılarından mutlu alacakları üzmeye, başarısızlıklarından mutlu olacakları sevindirmeye haklarının olmadığı bilinmelidir.
Muhalefet, yerel yönetimlerde yakaladığı bu seçim başarısının altını, canla, başla çalışarak, başarılarla doldurması zorunludur. Aksi halde, Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasetteki ustalığını kullanma, üniversitelere daha fazla ilahiyatçı rektörler; okullara ve idarelere daha fazla Din ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni atama, emeklilere kıstığı kesenin ağzını açma gibi icraatlarla bu yenilginin altından kalkabileceği de unutulmamalıdır!
Hangi partiden olursa olsun, halk yararına, haktan ve adaletten, Cumhuriyetimizi kuranların belirlediği ana yoldan ayrılmadan görev yapan tüm belediye başkanlarımıza ve meclis üyelerimize çalışmalarında başarılar dilerim.
Bir Vatandaş Merakı!
Adalet ve Kalkınma Partisinin, önümüzdeki günlerde 31 Mart yerel seçimlerindeki başarısızlık nedenlerini görüşmek, tartışmak ve yeni yol ve yöntemler belirlemek üzere, Kızılcahamam’da bir istişare toplantısı yapılacağını öğreniyoruz.
Bu toplantıda, Parti Başkanı da olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, “Sayın Cumhurbaşkanım, bu son yerel seçimlerde, 17 bakanımızı, propaganda çalışmaları için İstanbul’da görevlendirmeniz konusunda bu gün bir değerlendirme yapar mısınız?” gibi bir soru sorabilecek, ya da böyle, en üstten belirlenen konuları gündeme getirebilecek bir katılımcının olup olamayacağını, bir vatandaş olarak merak ediyorum. İnşallah olur.
Şenol Kuşcu,
Mayıs 2024 Zonguldak























